17.04.2022/66 GELİR, KURUMLAR, KATMA DEĞER VERGİSİ VE VERGİ USUL KANUNLARINDA DEĞİŞİKLİKLER YAPILDI

 

 

 

 


GELİR, KURUMLAR, KATMA DEĞER VERGİSİ VE VERGİ USUL KANUNLARINDA DEĞİŞİKLİKLER YAPILDI

 

ÖZET

 

7394 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu ile Vergi Usul Kanununda değişiklikler yapılmıştır.

 

  1. 5651 sayılı Kanun kapsamında reklam yasağı getirilenlere verilen reklam giderleri, gelir ve kurumlar vergisi matrahlarından gider olarak indirilemeyecektir (Madde 1, 24 )
  2. Ayrı bir muayenehanesi ve organizasyonu bulunmaksızın faaliyetlerini özel sözleşmelere istinaden yürüten hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişilerin elde ettikleri gelirler, serbest meslek kazancı olarak vergilendirilecektir. (madde 2)
  3. Vergi daireleri tarafından düzenlenen ve vergi dairesince imzalanması gereken belgeler Gelir İdaresi  Başkanlığınca  elektronik   ortamda  imzalanabilecek   ve   bu  belgeler   vergi  dairesi tarafından imzalanmış, mühürlenmiş veya onaylanmış sayılacaktır (madde 3)
  4. Kaçakçılık suçları ve cezalarına ilişkin olarak ceza süreleri artırılırken, soruşturma ve kovuşturma aşamasında belirli koşulların varlığı halinde ceza sürelerinde indirim yapılmaktadır. (madde 4, 6 )
  5. Vergi kaçakçılığı suçunun, başka bir kişi tarafından veya başka bir kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda, bu kişi bakımından kamu davası açılması için rapor düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi şartı aranmayacaktır (madde 5).
  6. Yabancılara yapılan konut veya iş yeri teslimlerinde uygulanan katma değer vergisi istisnasının koşullarından birisi olan gayrimenkulün elden çıkarılmamasına ilişkin süre bir yıldan üç yıla çıkarılmaktadır (madde 10).
  7. İmalat sanayine turizme yönelik yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki inşaat işlerine ilişkin mal teslimleri ve hizmet ifalarının katma değer vergisinden istisna olmasına ilişkin süre 31/12/2025 tarihine kadar uzatılmakta ve turizme yönelik yatırım teşvik belgeleri de

kapsama alınmaktadır (madde 11).

 

 

 

 

 

ÖZET

  1. Türkiye'de gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetleri sonucunda geliştirilen elektrik motorlu taşıt araçlarını Türkiye'de imal eden mükelleflere, bu araçların geliştirilmesine yönelik verilen ve yatırım teşvik belgesi kapsamında yer alan mühendislik hizmetleri 31/12/2023 tarihine kadar katma değer vergisinden istisna edilmektedir (madde 12).
  2. Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirleri kurumlar vergisinden istisna edilirken, alt yapı gayrimenkul yatırım ortaklarının kazançları kurumlar vergisine tabi tutulmaktadır (madde 22).
  3. Türk Ticaret Kanununun 376 ncı maddesi uyarınca sermayenin tamamlanmasına karar verilen şirketin ortakları tarafından zarar sebebiyle karşılıksız kalan kısmı kapatacak miktarda aktarılan tutarlar kurum kazancının tespitinde dikkate alınmayacaktır (madde 23) .
  4. Bankalar, Türkiye’de kurulu finansal kiralama, faktoring, finansman ve tasarruf finansman şirketleri, elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketlerinin kazançları üzerindeki kurumlar vergisi oranı 2022 yılından itibaren 25’e çıkarılmaktadır (madde 25, 26) .

 

 




15 Nisan 2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7394 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu ile Vergi Usul Kanununda değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler aşağıdaki gibidir.

 

  1. 5651 sayılı Kanun kapsamında reklam yasağı getirilenlere verilen reklam giderleri, gelir ve kurumlar vergisi matrahlarından gider olarak indirilemeyecektir (Madde 1, 24)

Kanun değişikliği ile ticari kazancın elde edilmesi sırasında matrahtan indirilmesine izin verilmeyen giderlerle ilgili Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmektedir.

"11. 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı internet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun ek 4 üncü maddesi kapsamında hakkında reklam yasağı uygulananlara verilen reklamların giderleri”

 

 

 

 

 


Bu düzenleme ile 5651 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesi uyarınca hakkında reklam yasağı kararı verilmiş olmasına rağmen, reklam yasağı getirilenlere reklam vermeye devam eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bu harcamalarının vergi matrahının hesaplanmasında gider olarak kabul edilmemesi sağlanmaktadır.

Ayrıca Yasanın 24’üncü maddesi ile benzer düzenleme Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesine eklenmektedir. Bu düzenleme aşağıdaki gibidir.

"j) 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı Internet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla  İşlenen  Slarla  Mücadele  Edilmesi  Hakkında  Kanunun  ek  4  üncü  maddesi  kapsamında hakkında reklam yasağı uygulananlara verilen reklamların giderleri."


5651  sayılı  internet  Ortamında  Yapılan  Yayınların  Düzenlenmesi  ve  Bu  Yayınlar  Yoluyla  İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun ek 4 üncü maddesi aşağıdaki gibidir:

 

EK MADDE 4 – (Ek:29/7/2020-7253/6 md.)

  1. Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı; Kurum, Birlik, adli veya idari makamlarca gönderilecek tebligat, bildirim veya taleplerin gereğinin yerine getirilmesi ve kişiler tarafından bu Kanun kapsamında yapılacak başvuruların cevaplandırılması ve bu Kanun kapsamındaki diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesini temin için yetkili en az bir kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirler ve bu kişinin iletişim bilgilerine kolayca görülebilecek ve doğrudan erişilebilecek şekilde internet sitesinde yer verir. Sosyal ağ sağlayıcı bu kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Temsilcinin gerçek kişi olması hâlinde Türk vatandaşı olması zorunludur.
  2. Birinci fıkrada düzenlenen temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal sağlayıcıya, Kurum tarafından bildirimde bulunulur. Bildirimden itibaren otuz gün içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde sosyal sağlayıcıya Başkan tarafından on milyon Türk lirası idari para cezası verilir. Verilen idari para cezasının tebliğinden itibaren otuz gün içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde otuz milyon rk lirası daha idari para cezası verilir. İkinci kez verilen idari para cezasının tebliğinden itibaren otuz gün içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde Başkan tarafından Türkiye’de mukim vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerin ilgili sosyal ağ sağlayıcısına yeni reklam vermesi yasaklanır, bu kapsamda yeni sözleşme kurulamaz ve buna ilişkin para transferi yapılamaz. Reklam yasağı kararının verildiği tarihten itibaren üç ay içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde Başkan, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranında daraltılması için sulh ceza hâkimliğine başvurabilir. Başvurunun kabulüne ilişkin hâkim kararının uygulanmasından itibaren otuz gün içinde söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde Başkan, sosyal sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan oranına kadar daraltılması için sulh ceza hâkimliğine başvurabilir. Hâkim ikinci başvuru üzerine vereceği kararında, yüzde elliden düşük olmamak kaydıyla,

 

 

 

 

 


sunulan hizmetin niteliğini de dikkate alarak daha düşük bir oran belirleyebilir. Bu kararlara karşı Başkan tarafından 5271 sayılı Kanun hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir. Hâkim tarafından verilen kararlar erişim sağlayıcılara bildirilmek üzere Kuruma gönderilir. Kararların gereği, bildirimden itibaren derhâl ve en geç dört saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilir. Temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünün yerine getirilmesi hâlinde; verilen idari para cezalarının dörtte biri tahsil edilir, reklam yası kaldırılır ve kim kararları kendiliğinden hükümsüz kalır. İnternet trafiği bant genişliğine yapılan müdahalenin sona erdirilmesi için erişim sağlayıcılara Kurum tarafından bildirim yapılır.


  1. Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, 9 uncu ve 9/A maddeleri kapsamındaki içeriklere yönelik olarak kişiler tarafından yapılacak başvurulara, başvurudan itibaren en geç kırk sekiz saat içinde olumlu ya da olumsuz cevap vermekle yükümlüdür. Olumsuz cevaplar gerekçeli olarak verilir.
  2. Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, kendisine bildirilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararlarının uygulanmasına ve üçüncü fıkra kapsamındaki başvurulara ilişkin istatistiksel ve kategorik bilgileri içeren Türkçe hazırlanmış raporları altı aylık dönemlerle Kuruma bildirir. Üçüncü fıkra kapsamındaki başvurulara ilişkin rapor, kişisel verilerden arındırılmak suretiyle sosyal ağ sağlayıcının kendi internet sitesinde de yayınlanır.
  3. Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, Türkiye’deki kullanıcıların verilerini Türkiye’de barındırma yönünde gerekli tedbirleri alır.
  4. Üçüncü fıkradaki yükümlülüğü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya beş milyon Türk lirası, dördüncü fıkradaki yükümlülüğü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya ise on milyon Türk lirası idari para cezası Başkan tarafından verilir.
  5. Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılar hakkında 8 inci ve 8/A maddeleri kapsamında verilecek olan idari para cezaları bir milyon Türk lirası olarak, 8 inci ve 9 uncu maddeleri kapsamında verilecek olan adli para cezaları ise elli bin gün olarak verilir. Söz konusu idari para cezasını gerektiren ihlallerin bir yıl içinde her bir tekrarında cezalar bir kat artırılarak uygulanır.
  6. Hukuka aykırılığı hâkim veya mahkeme kararı ile tespit edilen içeriğin sosyal ağ sağlayıcıya bildirilmesi durumunda, bildirime rağmen yirmi dört saat içinde içeriği çıkarmayan veya erişimi engellemeyen sosyal ağ sağlayıcı, doğan zararların tazmin edilmesinden sorumludur. Bu hukuki sorumluluğun işletilmesi için içerik sağlayıcının sorumluluğuna gidilmesi veya içerik sağlayıcıya dava açılması şartı aranmaz.
  7. Bu maddenin uygulanmasında sosyal ağ sağlayıcının yükümlülükleri, içerik veya yer sağlayıcısı olmasından doğan sorumluluk ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmaz.
  8. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından belirlenir.”

 

 

 

 

 


  1. Ayrı bir muayenehanesi ve organizasyonu bulunmaksızın faaliyetlerini özel sözleşmelere istinaden yürüten hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişilerin elde ettikleri gelirler, serbest meslek kazancı olarak vergilendirilecektir. (madde

 

Gelir Vergisi Kanunu’nun serbest meslek faaliyeti ile ilgili kazançların belirlendiği 66 ncı maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

"6. 5510 sayılı Kanunun ek 10 uncu maddesi uyarınca anılan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında; sigortalı sayılan hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişiler;"


Düzenleme ile bir veya birden fazla özel sağlık kuruluşu ile sözleşme düzenleyerek hekimlik faaliyetini yürüten hekimlerin serbest meslek erbabı olarak kabul edilmesi ve kazançlarının serbest meslek kazancı hükümlerine göre vergilendirilmesi sağlanmaktadır.

Düzenleme ile serbest meslek mükellefiyeti bulunan ve ayrı bir muayenehanesi ve organizasyonu bulunmaksızın faaliyetlerini özel sözleşmelere istinaden; özel sağlık kuruluşları ile vakıf üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşlarında yürüten diş hekimleri dahil hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişilerin gelirlerinin ücret olarak serbest meslek kazancı olarak vergilendirileceği hususunda yaşanan tereddütlerin giderilmesi amaçlanmış ve bu kişilerin kazançlarının serbest meslek kazancı olacağı hüküm altına alınmaktadır.

5510 sayılı Kanunun ek 10 uncu maddesi aşağıdaki gibidir.

 

EK MADDE 10 – (Ek: 4/4/2015-6645/49 md.)

Kurumla sözleşmeli özel sağlık hizmeti sunucuları tarafından Kuruma bildirilen hekimlerden Kurumca belirlenen yüzdelik oran içerisinde kalan ve sözleşme kapsamı branşlarda fiilen hizmet sunan sağlık hizmet sunucusu bünyesindeki hekimlerle sınırlı olmak üzere,

  1. İl Sağlık Müdürlüklerinden çalışma izni almak suretiyle ve 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatların Tarzı İcrasına Dair Kanuna aykıolmayacak şekilde sözleşme ile çalıştırmış oldukları hekimlerden aynı zamanda fatura karşılığı hizmet alımı yaparak,
  2. Bir iş sözleşmesine tabi olmamakla birlikte, İl Sağlık Müdürlüklerinden çalışma izni almak suretiyle ve 1219 sayılı Kanuna aykırı olmayacak şekilde hekimlerden fatura karşılığı hizmet alımı yaparak, genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilere vermiş oldukları sağlık hizmetlerini Kurumca belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak fatura etmeleri hâlinde, verilmiş olan sağlık hizmetlerinin bedeli Kurum tarafından karşılanır.

Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişiler, özel hukuk kişileri ve/veya vakıf üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşları bünyesinde hizmet vermeleri hâlinde sözleşmelerinde aksine bir hüküm bulunmadıkça bu Kanunun 4

 

 

 

 

 


üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılır. Ancak, bu maddenin yayımı tarihinden önce 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışılan sürelere ilişkin haklar saklıdır.

 

  1. Vergi daireleri tarafından düzenlenen ve vergi dairesince imzalanması gereken belgeler, Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda imzalanabilecek ve bu belgeler vergi dairesi tarafından imzalanmış, mühürlenmiş veya onaylanmış sayılacaktır (madde .




Vergi Usul Kanunu’nun 4 üncü maddesinde değişiklik yapılarak, vergi dairesince 213 sayılı Kanun ile diğer Kanunlar kapsamında yapılan işlemlerde elektronik imza, mühür veya onay kullandırma, vergi daireleri tarafından düzenlenen ve vergi dairesince imzalanması gereken belgelerin bu daireler adına Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda imzalanması, mühürlenmesi veya onaylanmasına izin verme, elektronik imza, mühür veya onayın kullanım usul ve esaslarını düzenleme konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir.

 

  1. Kaçakçılık suçları ve cezalarına ilişkin olarak ceza süreleri artırılırken, soruşturma ve kovuşturma aşamasında belirli koşulların varlığı halinde ceza sürelerinde indirim yapılmaktadır. (madde 4, 6 )




Vergi kaçakçılığı suçlarına ilişkin Vergi Usul Kanunu’nun 359’uncu maddesinde yer alan hapis cezalarının üst sınırı artırılmakta, üç yıla kadar olan cezalar 5 yıla, beş yıla kadar olan cezalar 8 yıla kadar çıkarılmaktadır.

Ayrıca maddede yer alan suçlar bakımından soruşturma ve kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesine olanak sağlanmaktadır.

Maddede yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, hesaplanan gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının;

  • soruşturma evresinde ödenmesi halinde fail hakkında verilecek cezada yarı oranında,
  • kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödenmesi halinde ise üçte bir oranında
  • tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen cezanın bulunmadığı durumlarda cezadan yarı oranında

indirim yapılması öngörülmektedir.

Ceza indiriminden faydalanabilmek için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi gerekmektedir.

Maddede yer alan suçların birden fazla takvim yılı veya vergilendirme dönemi içinde aynı suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi halinde, Türk Ceza Kanununun 43 üncü maddesinin uygulanacağı belirtilmektedir. Söz konusu 43’üncü madde aşağıdaki gibidir.

 

 

 

 

 


“Zincirleme suç

Madde 43- (1) Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/6 md.) Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.

  1. Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır.
  2. Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarında bu madde hükümleri uygulanmaz.”



Ayrıca VUK’ya eklenen Geçici 34’üncü madde ile yargı mercileri önünde veya infaz aşamasında olan dosyalar bakımından uygulanabilmesine yönelik geçiş hükümleri getirilmektedir.

Geçiş hükümleri

“Haklarında hüküm verilmiş olup da dosyası infaz aşamasında olanlar, 359 uncu maddede yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammını, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Hazineye ödedikleri takdirde 359 uncu maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla soruşturma evresi için yapılan etkin pişmanlık düzenlemesinden faydalanabilir. Bu fıkrada belirtilen ceza indiriminden faydalanabilmek için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şarttır.”

 
  Metin Kutusu: Geçiş hükümleri
“Haklarında hüküm verilmiş olup da dosyası infaz aşamasında olanlar, 359 uncu maddede yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammını, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Hazineye ödedikleri takdirde 359 uncu maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla soruşturma evresi için yapılan etkin pişmanlık düzenlemesinden faydalanabilir. Bu fıkrada belirtilen ceza indiriminden faydalanabilmek için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şarttır.”

 

 

  1. Vergi kaçakçılığı suçunun, başka bir kişi tarafından veya başka bir kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda, bu kişi bakımından kamu davası açılması için rapor düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi şartı aranmayacaktır (madde .

Vergi kaçakçılığı suçunun Cumhuriyet Savcılığına bildirilmesine ilişkin VUK’nın 367’nci maddesine eklenen paragraf ile 359 uncu maddede yazılı suçlara ilişkin yürütülmekte olan soruşturma veya kovuşturmalarda mütalaaya konu fiilin, başka bir kişi tarafından veya başka bir kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya çıkması durumunda, bu kişi bakımından kamu davası açılması için rapor düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi şartı aranmayacağı yönünde düzenleme yapılmaktadır.

 

 

 

 

 


  1. Yabancılara yapılan konut veya iş yeri teslimlerinde uygulanan katma değer vergisi istisnasının koşullarından birisi olan gayrimenkulün elden çıkarılmamasına ilişkin süre, bir yıldan üç yıla çıkarılmaktadır (madde 10).

Katma Değer Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi uyarınca istisna kapsamında teslim alınan konut veya iş yerinin bir yıl içerisinde elden çıkarılması halinde zamanında tahsil edilmeyen verginin, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre hesaplanan tecil faiziyle birlikte tapu işleminden önce elden çıkaran tarafından ödenmesine ilişkin mevcut Kanunda yer alan bir yıllık süre üç yıla çıkarılmaktadır.

İmalat sanayi ile turizme yönelik yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki inşaat işlerine ilişkin mal teslimleri ve hizmet ifalarının katma değer vergisinden istisna olmasına ilişkin süre 31/12/2025 tarihine uzatılmaktadır (madde 11).


Mevcut haliyle, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında imalat sanayine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında; asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve altı aylık dönemleri itibarıyla indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi altı aylık dönemleri izleyen bir yıl içerisinde, 50 milyon Türk Lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve yıl sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi izleyen yıl içerisinde talep edilmesi halinde belge sahibi mükellefe iade edilmektedir.

Yapılan bu düzenleme ile istisna uygulaması 31/12/2025 tarihine kadar uzatılmaktadır.

Maddeyle turizme yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan inşaat işleri de bu istisna kapsamına alınmaktadır.

Ayrıca, söz konusu maddede yer alan sürenin üç yıla kadar uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanına yetki verilmektedir.

 

  1. Türkiye'de gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetleri sonucunda geliştirilen elektrik motorlu taşıt araçlarını Türkiye'de imal eden mükelleflere, bu araçların geliştirilmesine yönelik verilen ve yatırım teşvik belgesi kapsamında yer alan mühendislik hizmetleri 31/12/2023 tarihine kadar katma değer vergisinden istisna edilmektedir (madde 12).

Katma Değer Vergisi Kanununa eklenen Geçici 42’nci madde ile 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 80 inci maddesi kapsamında teşviklerden yararlanmasına karar verilen ve bu kapsamda sera etkisi yaratan egzoz gazı salınımını tamamen ortadan kaldıracak teknolojilerin geliştirilmesi için münhasıran Türkiye'de gerçekleştirdikleri Ar-Ge faaliyetleri sonucunda geliştirdikleri elektrik motorlu taşıt araçlarım Türkiye'de imal eden mükelleflere bu araçların geliştirilmesine yönelik verilen ve yatırım

 

 

 

 

 

teşvik belgesi kapsamında yer alan mühendislik hizmetleri 31/12/2023 tarihine kadar katma değer vergisinden müstesna edilmektedir.

6745 sayılı Kanunun 80’inci maddesi aşağıdaki gibidir.

“MADDE 80 (1) Cumhurbaşkanı; kalkınma planları ve yıllık programlarda öngörülen hedefler doğrultusunda ülkemizin mevcut veya gelecekte ortaya çıkabilecek ihtiyaçlarını karşılama, arz güvenliğini sağlama, dışa bağımlılığını azaltma, teknolojik dönüşümü sağlama, yenilikçi, Ar-Ge yoğun ve katma değeri yüksek olma niteliklerine ayrı ayrı ya da birlikte sahip olan ve proje bazında Ekonomi Bakanlığı tarafından desteklenmesine karar verilen yatırımlar için;(1)

  1. 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesine göre kurumlar vergisi oranını %100’e kadar indirimli uygulatmaya ve yatırıma katkı oranını %200’ü geçmemek üzere belirlemeye veya yatırımın işletmeye geçmesinden itibaren 10 hesap dönemine kadar, yatırımdan elde edilen kazançla sınırlı olmak üzere kurumlar vergisi istisnası tanımaya,
  2. 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun geçici 80 inci maddesinde yer alan gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlandırmaya,
  3. Gümrük vergisi muafiyeti tanımaya,

ç) Yatırımın Hazine taşınmazı üzerinde yapılması hâlinde, belirlenecek yatırımcı lehine doğrudan, hasılat payı alınmaksızın, 49 yıl süreyle bedelsiz irtifak hakkı ya da bağımsız ve sürekli nitelikte irtifak hakkı tesisi veya kullanma izni verilmesine ve yatırımın tamamlanması ve öngörülen istihdamın 5 yıl sağlanması şartıyla Hazine taşınmazının talep edilmesi hâlinde bedelsiz devredilmesine,[2]

  1. 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesinde yer alan prime esas kazanç alt sınırına bağlı kalınmaksızın 10 yıla kadar sigorta primi işveren hissesinin karşılanmasına,
  2. İşletme döneminde yatırıma ilişkin enerji tüketim harcamalarının %50sine kadanın en fazla 10 yıla kadar karşılanmasına,
  3. Sabit yatırım tutarının finansmanında kullanılan yatırım kredisi için 10 yıla kadar faiz veya kâr payı desteği ya da hibe desteği sağlanmasına,
  4. Yatırım için özel önem taşıyan belirlenen sayıda her bir nitelikli personel için 5 yılı geçmemek üzere, asgari ücretin aylık brüt tutarının 20 katına kadar ücret desteği verilmesine,

ğ) Yatırım tutarının %49’unu geçmemek üzere ve edinilen payların 10 yıl içerisinde halka arz veya yatırımcıya satış şartıyla yatırıma ortak olunmasına,

karar vermeye ve yukarıdaki desteklerden bir veya birden fazlasını uygulatmaya yetkilidir.”

Bu kapsamda yapılan hizmetler nedeniyle yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergiden indirilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler, bu Kanunun 32 nci maddesi hükmü uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine iade edilecektir.

Yatırımların teşviki ve istihdamın arttırılmasına yönelik olumlu bir düzenlemedir.

 

 

 

 

 

  1. Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirleri kurumlar vergisinden istisna edilirken, alt yapı gayrimenkul yatırım ortaklarının kazançları kurumlar vergisine tabi tutulmaktadır (madde 22).

Yasanın 22’nci maddesi ile kurumlar vergisinde aşağıdaki değişiklikler yapılmaktadır.

  1. Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettiklerine ilave olarak "kar payları ile katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirler" kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Düzenleme mevcut haliyle bu fon katılma paylarının fona iadesi suretiyle elde edilen kazançları kapsamamaktadır. Bu payların dönem sonu değerlenmesinden kazanç oluşması halinde ise bu kazançlar da istisna olarak değerlendirilmektedir.
  2. Esas faaliyet konusu gayrimenkullerle ilgili portföy işletmeciliği olmayan gayrimenkul yatırım ortaklıklarının kazançlarının istisna kapsamında olmadığına ilişkin düzenleme yapılmaktadır. Bu kurumlara alt yapı gayrimenkul yatırım ortakları örnek gösterilebilir. Daha önce Tebliğ ile getirilen düzenleme şimdi Yasa düzenlemesi haline getirilmektedir.
  3. Yatırım fonlarının katılma paylarının iki yıldan uzun süreyle elde tutulması halinde satışından doğan kazançların da %75 oranında istisnaya tabi olması sağlanmaktadır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (4) numaralı alt bendinde gayrimenkul yatırım ortaklıklarına ilişkin olarak yapılan değişiklik 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken beyannamelerden başlamak ve 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmektedir.

 

  1. Türk Ticaret Kanununun 376 ncı maddesi uyarınca sermayenin tamamlanmasına karar verilen şirketin ortakları tarafından zarar sebebiyle karşılıksız kalan kısmı kapatacak miktarda aktarılan tutarlar, kurum kazancının tespitinde dikkate alınmayacaktır (madde 23) .

Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre, son yıllık bilançolarında sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılan şirketlerin kendiliğinden sona ermiş sayılmaması için. genel kurulca sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar verilmektedir.

Bu amaçla ortaklar tarafından sermaye tamamlama fonu olarak aktarılan tutarlar, sermaye konulması veya borç verilmesi niteliğinde kabul edilmemekte ve karşılıksız bir ödeme niteliğini haiz olduğu belirtilmektedir. Ayrıca yapılan bu ödemeler, gelecekte yapılacak sermaye artırımına mahsuben bir avans olarak da nitelendirilmemektedir

Bu düzenleme ile sermayenin tamamlanmasına karar verilmesi halinde ortaklarca şirketlere bu kapsamda aktarılan tutarların kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaması sağlanmaktadır.

 

 

 

 

 

TTK’nın 376’ncı maddesi aşağıdaki gibidir.

“3. Sermayenin kaybı, borca batık olma durumu

a) Çağrı ve bildirim yükümü

MADDE 376- (1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.

  1. Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer.
  2. (Değişik: 26/6/2012-6335/16 md.) Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister. Meğerki, iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmiş ve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanmış olsun. Aksi hâlde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmış başvuru, iflas bildirimi olarak kabul olunur.”

 

  1. Bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler, elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketlerinin kurum kazançları üzerinden kurumlar vergisi oranı 25’e çıkarılmaktadır (madde 25, 26) .

Bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler, elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketlerinin kurum kazançları üzerinden kurumlar vergisi oranı %25 ‘e çıkarılmaktadır.

6361  sayılı   FİNANSAL  KİRALAMA,  FAKTORİNG,  FİNANSMAN  VE  TASARRUF   FİNANSMAN

ŞİRKETLERİ  KANUNUna  tabi  olan  kurumlar  da,  Türkiyede  kurulu  finansal  kiralama,  faktoring, finansman ve tasarruf finansman şirketleridir.

Ayrıca Kurumlar Vergisi Kanununun 13’üncü maddesinde değişiklik yapılarak %25 oranının 1/7/2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken beyannamelerden başlamak ve 1/1/2022 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için geçerli olduğu yönünde düzenleme yapılmaktadır.

 

 

 

 

Yasa ile yapılan değişiklikler, aşağıda düzenlemenin önceki hali, değişiklik sonrası hali ve gerekçeleri ile birlikte verilmektedir.

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

Gider kabul edilmeyen ödemeler:

Madde 41 Aşıda yalı ödemelerin gider olarak indirilmesi kabul olunmaz:

..

10. (Ek: 15/5/2002 -

4756/28 md.) Basın yoluyla işlenen fiillerden veya radyo ve televizyon yayınlarından doğacak maddî ve manevî zararlardan dolayı ödenen tazminat giderleri.

MADDE 1- 31/12/1960

tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“11. 4/5/2007 tarihli ve 5651            sayılı             İnternet Ortamında                  Yapılan Yayınların Düzenlenmesi             ve      Bu Yanlar Yoluyla İşlenen Suçlarla              Mücadele

Edilmesi Hakkında Kanunun ek 4 üncü maddesi kapsamında hakkında reklam yasağı uygulananlara verilen reklamların giderleri.”

Gider Kabul edilmeyen ödemeler:

Madde  41  – Aşıda  yazılı ödemelerin gider olarak indirilmesi kabul olunmaz:

..

10. (Ek: 15/5/2002 - 4756/28

md.) Basın yoluyla işlenen fiillerden veya radyo ve televizyon yayınlarından doğacak maddî ve manevî zararlardan dolayı ödenen tazminat giderleri.

11. 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı internet Ortamında Yapılan            Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla      İşlenen      Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun ek 4 üncü maddesi kapsamında hakkında reklam yasağı uygulananlara verilen reklamların giderleri

MADDE l- Maddeyle, Gelir Vergisi Kanununda değişiklik yapılmakta, 5651                      sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesi uyarınca hakkında reklam yasağı                kararı         verilmiş olmasına        rağmen,                 reklam yasağı getirilenlere reklam vermeye devam eden gelir vergisi             mükelleflerinin             bu harcamalarının                      vergi matrahının hesaplanmasında                  gider olarak kabul edilmemesi sağlanmaktadır.

Serbest meslek erbabı: Madde                  66        – Serbest meslek              faaliyetini              mütat meslek halinde ifa edenler,

serbest meslek erbabıdır.

MADDE 2- 193 sayılı

Kanunun       66       ncı

maddesinin                   ikinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

Serbest meslek erbabı: Madde 66 – Serbest meslek faaliyetini                   mütat                   meslek halinde ifa edenler, serbest

meslek   erbabıdır.              Serbest

MADDE 2- Maddeyle, Gelir Vergisi Kanununda değişiklik yapılmakta olup serbest                             meslek

mükellefiyeti bulunan ve

 

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez.

Bu                     maddenin

uygulanmasında:

  1. Gümrük

Komisyoncuları, bilumum borsa ajan ve acentaları, noterler, noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar;

  1. Bizzat serbest, meslek erbabı tarifine girmemekle beraber serbest meslek erbabını bir araya getirerek teşkilat kurmak veya bunlara sermaye temin etmek suretiyle veya sair suretlerle serbest meslek kazancından hisse alanlar.
  2. Serbest       meslek faaliyetinde           bulunan kolektif ve adi şirketlerde ortaklar,    adi     komandit şirketlerde komanditeler; 4. (Ek: 22/7/1998-4369/36 md.; Değişik: 9/4/2003- 4842/6 md.) Dava vekilleri, müşavirler,           kurumlar   ve tüccarlarla serbest meslek erbabının ticarî ve meslekî

işlerini takip edenler ve

"6. 5510 sayılı Kanunun ek 10 uncu maddesi uyarınca            anılan Kanunun 4 üncü maddesinin                birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında; sigortalı sayılan hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına re uzman olan kişiler;"

meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez.

Bu                           maddenin

uygulanmasında:

  1. Gümrük Komisyoncuları, bilumum borsa ajan ve acentaları, noterler, noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar;
  2. Bizzat serbest, meslek erbabı tarifine girmemekle beraber serbest meslek erbabını bir araya getirerek teşkilat kurmak veya bunlara sermaye temin etmek suretiyle veya sair suretlerle serbest meslek kazancından hisse alanlar.
  3. Serbest meslek faaliyetinde bulunan kollektif ve adi şirketlerde ortaklar, adi komandit            şirketlerde komanditeler;

4. (Ek:     22/7/1998-4369/36

md.; Değişik: 9/4/2003- 4842/6 md.) Dava vekilleri, müşavirler,      kurumlar      ve tüccarlarla serbest meslek erbabının ticarî ve meslekî

işlerini   takip   edenler   ve

ayrı bir muayenehanesi ve organizasyonu bulunmaksızın faaliyetlerini                           özel sözleşmelere                      istinaden; özel sağlık kuruluşları ile vakıf üniversitelerine ait sağlık          kurum                  ve kuruluşlarında              yürüten diş            hekimleri               dahil hekimler ile                       tıpta uzmanlık                    mevzuatına göre uzman olan kişilerin gelirlerinin ücret olarak mı serbest meslek kazancı olarak                                    

vergilendirileceği hususunda          yaşanan tereddütlerin giderilmesini teminen, bir veya birden fazla özel sağlık kuruluşu ile sözleşme düzenleyerek hekimlik faaliyetini yürüten hekimlerin                            serbest meslek                erbabı                   olarak kabul                edilmesi                     ve kazançlarının                       serbest meslek                                            kazancı hükümlerine                             göre vergilendirilmesi sağlanmaktadır.                            Bu kapsamda,                5510    sayılı

Kanunun        4         üncü

 

 
 

 

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

konser      veren                müzik

 

konser        veren                  müzik

maddesinin                               birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı olarak aynı Kanunun Ek 10 uncu maddesi kapsamında çalışan hekimler serbest meslek erbabı olarak kabul edilecektir. Ücretli olarak çalışan hekimlerin gelirleri ise önceden olduğu gibi ücret hükümlerine                                            göre vergilendirilmeye devam edilecektir.

sanatçıları;

sanatçıları;

5. Vergi Usul Kanununun

5. Vergi Usul Kanununun 155

155      inci           maddesinde

inci    maddesinde         belirtilen

belirtilen şartlardan en az

şartlardan     en     az                   ikisini

ikisini       taşıyan               ebe,

taşıyan ebe, sünnetçi, sağlık

sünnetçi, sağlık memuru,

memuru, arzuhalci,   rehber

arzuhalci,     rehber                    gibi

gibi       mesleki            faaliyette

mesleki                          faaliyette

bulunanlar (Şartlardan en az

bulunanlar (Şartlardan en

ikisini      taşımayanlar               ile

az ikisini taşımayanlar ile

köylerde   veya   son                nüfus

köylerde veya son nüfus

sayımına göre belediye içi

sayımına göre belediye içi

nüfusu     5.000'i               aşmayan

nüfusu 5.000'i aşmayan

yerlerde                              faaliyette

yerlerde                          faaliyette

bulunanların bu faaliyetlerine

bulunanların                              bu

ilişkin       kazançları               gelir

faaliyetlerine                              ilişkin

vergisinden muaftır);

kazançları                              gelir

6. 5510 sayılı Kanunun ek 10

vergisinden muaftır);

uncu     maddesi             uyarınca

Bu       işleri           dolayısıyla

anılan    Kanunun    4             üncü

serbest    meslek               erbabı

maddesinin birinci fıkrasının (b)

sayılırlar.

bendi kapsamında; sigortalı

 

sayılan   hekimler              ile              tıpta

 

uzmanlık                mevzuatına               göre

 

uzman olan kişiler;

 

 

Bu işleri dolayısıyla serbest

 

meslek erbabı sayılırlar.

Vergi dairesi:

Madde 4 – Vergi dairesi mükellefi tespit eden, vergi tarh eden, tahakkuk ettiren

ve tahsil eden dairedir.

MADDE    3-    4/1/1961

tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 4 üncü maddesinin             ikinci

fıkrasına      "usul      ve

Vergi dairesi:

Madde 4 – Vergi dairesi mükellefi tespit eden, vergi tarh eden, tahakkuk ettiren ve

tahsil eden dairedir.

MADDE 3- Vergi daireleri tarafından tahakkuk fişi, ihbarname, ödeme emri, muhasebe işlem fişi,

haciz varakası, mahsup

 

 
 

 

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

(Değişik:                15/12/1990- 3689/1 md.) Mükelleflerin, vergi                            uygulaması bakımından   hangi              vergi dairesine bağlı oldukları vergi           kanunları             ile belirlenir. (Değişik    ikinci cümle:14/10/2021- 7338/12 md.) Hazine ve Maliye Bakanlığı, gerekli gördüğü                       hallerde; mükelleflerin iş yeri ve adres     kayıt            sisteminde bulunan     yerleşim              yeri adresleri ile il ve ilçelerin idari           sınırlarına               bağlı kalmaksızın             elektronik ortamda kurulanlar dahil olmak üzere vergi daireleri ve        bölge    bilgi            işlem merkezleri kurmaya, vergi dairelerine bağlı şubeler açmaya, vergi dairelerini diğer         vergi              dairelerinin şubesi olarak belirlemeye, şubelerin yetki, görev ve sorumluluklarını               tespit etmeye, vergi dairelerinin yetki alanı ile vergi türleri, meslek   ve         iş    grupları itibarıyla                mükelleflerin bağlı     olacakları             vergi

dairesini belirlemeye, bağlı

esasları belirlemeye" ibaresinden                           sonra gelmek üzere ", vergi dairesince bu Kanun ile diğer                 Kanunlar

kapsamında       yapılan

işlemlerde                     elektronik imza, mühür veya onay kullandırmaya,                      vergi daireleri                  tarafından düzenlenen     ve                vergi dairesince imzalanması gereken belgelerin Gelir İdaresi                  Başkanlığınca elektronik                     ortamda imzalanmasına, mühürlenmesine                  veya onaylanmasına                    izin vermeye,                      elektronik imza,      mühür                   veya onayın kullanım usul ve esaslarını düzenlemeye" ibaresi      ile                   fıkraya aşağıdaki                           cümle

eklenmiştir.                           "Vergi

daireleri tarafından düzenlenen                          ve imzalanması gereken belgelerin, Gelir İdaresi Başkanlığınca  elektronik ortamda imzalanması, mühürlenmesi        veya

onaylanması durumunda

(Değişik: 15/12/1990-3689/1 md.) Mükelleflerin,                     vergi uygulaması                    bakımından hangi vergi dairesine bağlı oldukları vergi kanunları ile belirlenir. (Değişik                   ikinci cümle:14/10/2021-7338/12 md.) Hazine        ve                Maliye Bakanlığı,    gerekli            gördüğü hallerde; mükelleflerin iş yeri ve adres kayıt sisteminde bulunan                  yerleşim                     yeri adresleri ile il ve ilçelerin idari sınırlarına bağlı kalmaksızın elektronik ortamda kurulanlar dahil           olmak            üzere                  vergi daireleri ve bölge bilgi işlem merkezleri              kurmaya,               vergi dairelerine     bağlı                 şubeler açmaya,    vergi            dairelerini diğer vergi dairelerinin şubesi olarak belirlemeye, şubelerin yetki,                       görev                        ve sorumluluklarını                         tespit etmeye,    vergi              dairelerinin yetki alanı ile vergi türleri, meslek ve iş grupları itibarıyla mükelleflerin bağlı olacakları vergi dairesini belirlemeye, bağlı olunan vergi dairesi tarafından yapılan işlemlerin diğer vergi daireleri tarafından

yapılabilmesine                            ve                            vergi

alındısı, takdire sevk fişi gibi çok sayıda belge düzenlenmektedir.                   Vergi dairesinin görev, yetki ve sorumlulukları kapsamında düzenlenen bu belgelerin bir kısmı mükelleflere            tebliğ edilirken        bir       kısmı sadece     iç    işlemlerde kullanılmaktadır.

Elektronik                           ortamda düzenlenip 5070 sayılı Elektronik  İmza  Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanan belgeler dışında halen çok sayıda belge fiziki ortamda düzenlenmekte ve ıslak imza ile imzalanarak muhafaza edilmektedir.

 

Maddeyle, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 4 ncü                     maddesinde değişiklik yapılarak, vergi dairesince 213 sayılı Kanun ile diğer Kanunlar kapsamında yapılan işlemlerde elektronik imza, mühür       veya       onay

kullandırma, vergi daireleri

 

 
 

 

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

olunan vergi dairesi tarafından                  yapılan işlemlerin diğer vergi daireleri             tarafından yapılabilmesine ve vergi dairesince                          yapılan

işlemlerin               elektronik

ortamda yapılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

belgeler vergi dairesi tarafından    imzalanmış, mühürlenmiş              veya onaylanmış sayılır."

dairesince yapılan işlemlerin elektronik                     ortamda yapılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, vergi dairesince bu Kanun ile diğer Kanunlar kapsamında yapılan işlemlerde elektronik imza, mühür          veya                                                  onay

kullandırmaya,                                 vergi

tarafından düzenlenen ve vergi                        dairesince imzalanması gereken belgelerin bu daireler adına      Gelir      İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda imzalanması, mühürlenmesi                            veya

onaylanmasına            izin

 

daireleri                   tarafından

verme, elektronik imza,

 

 

düzenlenen        ve                         vergi

mühür      veya      onayın

 

 

dairesince               imzalanması

kullanım usul ve esaslarını

 

 

gereken belgelerin Gelir İdaresi

düzenleme      konusunda

 

 

Başkanlığınca                    elektronik

Hazine        ve        Maliye

 

 

ortamda           imzalanmasına,

Bakanlığına                 yetki

 

 

mühürlenmesine                           veya

verilmektedir.

 

 

onaylanmasına izin vermeye,

 

 

elektronik imza, mühür veya onayın kullanım usul ve esaslarını             düzenlemeye yetkilidir.

 

"Vergi daireleri tarafından düzenlenen ve imzalanması gereken belgelerin, Gelir İdaresi Başkanlığınca elektronik ortamda imzalanması, mühürlenmesi veya onaylanması durumunda belgeler vergi dairesi tarafından imzalanmış, mühürlenmiş veya

onaylanmış sayılır."

 

 

 
 

 

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

Kaçakçılık Suçları ve Cezaları

Madde 359 – (Değişik: 23/1/2008-5728/276 md.)

a) Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;

  1. Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle                  ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının      azalması

sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler,

  1. Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler    veya

muhteviyatı                           itibariyle yanıltıcı                              belge

düzenleyenler                         veya                                            bu belgeleri kullananlar, Hakkında on                               sekiz aydan üç yıla kadar hapis

cezasına                     hükmolunur.

MADDE 4-213   sayılı

Kanunun 359 uncu maddesinin                       (a) fıkrasında yer alan ''üç" ibaresi   "beş"   şeklinde, (b), (c) ve (ç) fıkralarında yer  alan  "beş"  ibareleri "sekiz"            şeklinde değiştirilmiş ve maddeye son fıkrasından önce gelmek üzere aşağıdaki kralar eklenmiştir.

"Bu maddede yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının; soruşturma evresinde ödenmesi            halinde verilecek ceza yarı oranında, kovuşturma evresinde                   hüküm

verilinceye               kadar

ödenmesi halinde ise verilecek ceza üçte bir oranında indirilir.

Tarh edilen vergi ve vergi

aslına    bağlı    olarak

Kaçakçılık Suçları ve Cezaları (2)

Madde 359 – (Değişik: 23/1/2008-5728/276 md.)

a) Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;

  1. Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması    sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler,
  2. Defter, kayıt ve belgeleri

tahrif edenler veya gizleyenler veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, Hakkında on sekiz aydan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme    sırasında    vergi

incelemesine yetkili kimselere

 

MADDE 4-213 sayılı

Kanunun 371 inci maddesinde etkin pişmanlık müessesesine yer verilmiş olup, 359 uncu maddede, 371 inci maddedeki pişmanlık şartlarına uygun olarak durumu ilgili makamlara bildirenler hakkında bu madde hükümlerinin uygulanmayacağı açıkça düzenlenmiştir. Bununla birlikte, etkin pişmanlığın, suç soruşturmasına başlanmadan önceki dönem için kabul edilmesi nedeniyle soruşturma ve kovuşturma evresinde fail tarafından bu yola başvurulamamaktadır.

Maddede yapılan düzenlemelerle, bu maddede yer alan suçlar bakımından soruşturma ve kovuşturma aşamasında da etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesine imkân sağlanmaktadır. Buna

göre, maddede yazılı

 

 
 

 

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin                    ibraz edilmemesi, bu fıkra hükmünün

uygulanmasında gizleme olarak kabul edilir. Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge ise, muhteviyatı               itibariyle yanıltıcı belgedir.(2)

b) Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti                bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar                            veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen      sahte      olarak

düzenleyenler    veya    bu

kesilen                   cezanın bulunmadığı durumlarda verilecek ceza yarı oranında indirilir.

Yukarıdaki fıkralarda belirtilen                       ceza indiriminden

faydalanabilmek                   için vergi              mahkemesinde dava                   açılmaması, açılşsa                         feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması                 veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şarttır.

Bu maddede düzenlenen suçların birden fazla takvim yılı veya vergilendirme dönemi içinde aynı suç işleme kararının                      icrası kapsamında işlenmesi halinde, Türk Ceza Kanununun 43 üncü maddesi uygulanır."

defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, bu fıkra hükmünün uygulanmasında gizleme olarak kabul edilir. Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge ise, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgedir.(2)

  1. Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir.
  2. Bu Kanun   hükümlerine

göre ancak Maliye Bakanlığı

fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, hesaplanan gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının; soruşturma evresinde ödenmesi halinde fail hakkında verilecek cezada yarı oranında, kovuşturma evresinde

 

hüküm verilinceye kadar ödenmesi halinde ise üçte bir oranında indirim yapılacaktır. Ayrıca, tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen cezanın bulunmadığı durumlarda cezadan yarı oranında indirim yapılması öngörülmektedir.

Diğer yandan, failin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi için vergi mahkemesinde dava açmaması,

açmışsa feragat etmesi,

 

 
 

 

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

belgeleri kullananlar, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir.

c) Bu Kanun hükümlerine göre ancak Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan                  kişilerin basabileceği belgeleri, Bakanlık ile anlaşması olmadığı halde basanlar veya bilerek kullananlar iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

ç) (Ek:29/4/2021-7318/4

md.) Hazine    ve               Maliye Bakanlığınca yetkilendirilmediği               halde, ödeme              kaydedici                                         cihaz mührünü                       kaldıran, donanım veya yazılımını değiştiren                                                               veya yetkilendirilmiş olsun ya da olmasın ödeme kaydedici cihazın hafıza birimlerine, elektronik                                         devre elemanlarına veya harici donanım veya yazılımlarla

olan bağlantı sistemine ya

 

ile anlaşması bulunan kişilerin basabileceği               belgeleri, Bakanlık ile anlaşması olmadığı halde basanlar veya bilerek kullananlar iki yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

ç) (Ek:29/4/2021-7318/4

md.) Hazine      ve               Maliye Bakanlığınca yetkilendirilmediği                   halde, ödeme             kaydedici              cihaz mührünü kaldıran, donanım veya          yalımını             değiştiren veya yetkilendirilmiş olsun ya da olmasın ödeme kaydedici cihazın           hafıza            birimlerine, elektronik devre elemanlarına veya harici donanım veya yazılımlarla           olan          bağlantı sistemine ya da kayıt dışı satışın önlenmesi için kurulan elektronik kontrol ve denetim sistemleri veya ilgili diğer sistemlere fiziksel veya bilişim yoluyla          müdahale            ederek; gerçekleştirilen   satışlara   ait mali         belge   veya          bilgilerin cihazda         kayıt                              altına alınmasını                  engelleyen, cihazda kayıt altına alınan bilgileri değiştiren veya silen,

ödeme kaydedici cihaz veya

kanun yollarına başvurmaması veya başvurmuşsa vazgeçmesi gerekmektedir. 213 sayılı Kanunda tarh edilen vergiler ile kesilen cezalara ilişkin ihtilafların dava konusu yapılmadan idari aşamada çözümlenmesine imkân veren farklı düzenlemeler bulunmaktadır.

Bunlardan en önemlisi Kanunun ek l ilâ ek 11 inci maddelerinde düzenlenen uzlaşma müessesesidir.

Mükellefler gerek tarhiyattan önce gerekse tarhiyattan sonra vergi ve cezalar için idareden uzlaşma talep edebilmektedir. Uzlaşma gerçekleşmesi halinde mükellefler uzlaşılan vergi ve cezalar için artık dava açma yoluna gidememektedir. Benzer düzenleme etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi

bakımından da

 

 
 

 

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

da     kayıt     şı     satışın önlenmesi için kurulan elektronik kontrol ve denetim sistemleri veya ilgili diğer sistemlere fiziksel veya bilişim yoluyla müdahale                           ederek; gerçekleştirilen satışlara ait mali belge veya bilgilerin cihazda kayıt altına            alınmasını engelleyen, cihazda kayıt altına alınan bilgileri değiştiren      veya      silen, ödeme kaydedici cihaz veya bağlantılı diğer donanım ve sistemler ya da     kayıt     şı     satışın önlenmesi için kurulan elektronik kontrol ve denetim sistemleri veya ilgili diğer sistemler tarafından Hazine ve Maliye Bakanlığı veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına elektronik ortamda iletilmesi gereken belge, bilgi veya verilerin iletilmesini önleyen veya bunların gerçeğe uygun olmayan                        şekilde iletilmesine         sebebiyet

verenler üç yıldan beş yıla

 

bağlantılı diğer donanım ve sistemler ya da kayıt dışı satışın önlenmesi için kurulan elektronik kontrol ve denetim sistemleri veya ilgili diğer sistemler tarafından Hazine ve Maliye Bakanlığı veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına             elektronik ortamda iletilmesi gereken belge, bilgi veya verilerin iletilmesini önleyen veya bunların gerçeğe uygun olmayan şekilde iletilmesine sebebiyet verenler üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

371 inci maddedeki pişmanlık

şartlarına                   uygun                  olarak durumu     ilgili                makamlara bildirenler                        hakkında                  bu madde hükmü uygulanmaz. "Bu maddede yazılı fiillerle verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme                              zammının; soruşturma                                            evresinde ödenmesi halinde verilecek

ceza         yarı                oranında,

getirilmektedir. Belirtmek gerekir ki, söz konusu müesseselerin uygulanması zorunlu olmayıp, mükelleflerin kendi tercihlerine istinaden uygulanabilecektir. Bu bakımından mükellefler belirtilen uygulamaları tercih edip, dava yoluna gitmeyerek veya feragat ederek, sağlanan indirim imkânından faydalanabilecektir. Bu uygulamaları tercih etmeyen mükellefler ise sağlanan indirim imkânından faydalanamayacak ancak, bu mükelleflerin tarh edilen vergi ve kesilen cezalara ilişkin vergi mahkemelerinde dava açma hakları saklı olacaktır.

Maddede yapılan diğer bir düzenlemeyle, bu maddede yer alan suçların birden fazla takvim yılı veya vergilendirme dönemi

içinde aynı suç işleme

 

 
 

 

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

kadar   hapis            cezası  ile

 

kovuşturma evresinde hüküm

kararının icrası kapsamında işlenmesi halinde, Türk Ceza Kanununun 43 üncü maddesinin uygulanacağı belirtilmektedir.

Böylelikle, ceza miktarının belirlenmesinde zincirleme suça ilişkin koşulların esas alınması amaçlanmaktadır.

Belirtmek gerekir ki, hukuki veya fiili kesintinin varlığının kabulü halinde zincirleme suça ilişkin hükümler değil, gerçek içtima hükümleri uygulanacaktır.

Öte yandan, vergi kaçakçılığı suçları ile yapılan mücadelenin daha da etkinleştirilmesi amacıyla maddede yer alan hapis cezalarının üst sınırı artırılmaktadır,

cezalandırılır.

verilinceye kadar ödenmesi

371       inci            maddedeki

halinde ise verilecek ceza üçte

pişmanlık şartlarına uygun

bir oranında indirilir.

olarak       durumu                ilgili

Tarh edilen vergi ve vergi

makamlara                         bildirenler

aslına bağlı olarak kesilen

hakkında bu madde hükmü

cezanın                          bulunmadığı

uygulanmaz.

durumlarda verilecek ceza yarı

Kaçakçılık                           suçlarını

oranında indirilir.

işleyenler                  hakkında               bu

Yukarıdaki                              fıkralarda

maddede yazılı cezaların

belirtilen ceza   indiriminden

uygulanması    344                       üncü

faydalanabilmek    için                            vergi

maddede yazılı vergi ziyaı

mahkemesinde                                  dava

cezasının                             ayrıca

açılmaması, açılşsa feragat

uygulanmasına                             engel

edilmesi,    kanun                  yollarına

teşkil etmez.

başvurulmaması                                  veya

 

başvurulmuşsa                         vazgeçilmesi

 

şarttır.

 

Bu     maddede         düzenlenen

 

suçların birden fazla takvim yılı

 

veya   vergilendirme          dönemi

 

içinde     aynı     suç             işleme

 

kararının icrası kapsamında

 

işlenmesi halinde, Türk Ceza

 

Kanununun 43 üncü maddesi

 

uygulanır."

 

 
 

 

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

 

 

Kaçakçılık suçlarını işleyenler hakkında bu maddede yazılı cezaların uygulanması 344 üncü maddede yazılı vergi ziyaı cezasının ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmez.

 

Madde 367 – (Değişik: 23/1/2008-5728/280 md.)

(Değişik birinci fıkra: 23/7/2010-6009/13

md.) Yaptıkları inceleme sırasında 359 uncu maddede yazılı suçların işlendiğini                               tespit eden Vergi  Müfettişlerve Vergi                 Müfettiş

Yardımcıları tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun

mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun

mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı                     veya defterdarlık tarafından keyfiyetin Cumhuriyet başsavcılığına   bildirilmesi

mecburidir.

MADDE   5-213    sayılı

Kanunun 367 nci maddesine dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere    aşağıdaki    kra eklenmiştir.

"359 uncu maddede yazılı suçlara ilişkin yürütülmekte                    olan

soruşturma                           veya kovuşturmalarda mütalaaya   konu                   fiilin, başka bir kişi tarafından veya başka bir kişiyle birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya                               çıkması durumunda,                      bu                     kişi bakımından kamu davası açılması                  için                    rapor düzenlenmesi                             ve talaa   verilmesi   şartı aranmaz."

Madde 367 – (Değişik: 23/1/2008-5728/280 md.)

(Değişik birinci fıkra: 23/7/2010-6009/13

md.) Yaptıkları inceleme sırasında 359 uncu maddede yazılı suçların işlendiğini tespit  eden Vergi  Müfettişleri ve              Vergi                     Müfettiş Yardımcıları tarafından ilgili rapor              değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor                    değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık                   tarafından

keyfiyetin                 Cumhuriyet

başsavcılığına       bildirilmesi mecburidir.

359   uncu   maddede   yazılı

suçların işlendiğine sair suretlerle   ıttıla   hasıl   eden

MADDE 5- Maddeyle, 213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesinde yazılı suçlara ilişkin yürütülmekte olan soruşturma                             veya kovuşturmalarda mütalaaya     konu    fiilin, hakkında         soruşturma veya               kovuşturma yürütülen kişinin dışında başka bir kişi tarafından işlendiğinin veya başka bir            kişiyle         birlikte gerçekleştirildiğinin ortaya                            çıkması durumunda,       bu      kişi bakımından kamu davası açılması       için                 rapor düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi               şartının

aranmaması                                 temin edilmektedir.

 

 
 

 

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

359 uncu maddede yazılı

 

Cumhuriyet                          başsavcılığı

 

suçların   işlendiğine               sair

hemen ilgili vergi dairesini

suretlerle ıttıla hasıl eden

haberdar   ederek                 inceleme

Cumhuriyet                      başsavcılığı

yapılmasını talep eder.

hemen ilgili vergi dairesini

Kamu    davasının            açılması,

haberdar ederek inceleme

inceleme                            neticesinin

yapılmasını talep eder.

Cumhuriyet                      başsavcılığına

Kamu davasının açılması,

bildirilmesine talik olunur.

inceleme                        neticesinin

(Ek                            dördüncü

Cumhuriyet başsavcılığına

fıkra:29/4/2021-7318/5

bildirilmesine talik olunur.

md.) 359 uncu maddenin (ç)

(Ek                        dördüncü

fıkrasında    yazılı                   suçların

fıkra:29/4/2021-7318/5

işlendiğinin                              inceleme

md.) 359 uncu maddenin

sırasında     tespiti                   halinde

(ç)      fıkrasında           yazılı

incelemenin                      tamamlanması

suçların                       işlendiğinin

beklenmeksizin,                                      sair

inceleme sırasında tespiti

suretlerle öğrenilmesi halinde

halinde                      incelemenin

ise                           incelemeye

tamamlanması

başlanmaksızın                                    Vergi

beklenmeksizin,                                  sair

Müfettişleri  ve  Vergi  Müfettiş

suretlerle                       öğrenilmesi

Yardımcıları   tarafından                     bu

halinde    ise               incelemeye

tespitlere       ilişkin                     rapor

başlanmaksızın                                Vergi

düzenlenir         ve                        rapor

Müfettişleri       ve                      Vergi

değerlendirme komisyonunun

Müfettiş                      Yardımcıları

mütalaasıyla birlikte keyfiyet

tarafından    bu                   tespitlere

Cumhuriyet                      başsavcılığına

ilişkin rapor düzenlenir ve

bildirilir.    Kamu                davasının

rapor                  değerlendirme

açılması    için                 incelemenin

komisyonunun

tamamlanma şartı aranmaz.

mütalaasıyla                              birlikte

"359 uncu maddede yazılı

keyfiyet                       Cumhuriyet

suçlara ilişkin yürütülmekte

başsavcılığına                            bildirilir.

olan       soruşturma             veya

Kamu davasının açılması

kovuşturmalarda                             mütalaaya

 

 
 

 

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

için                  incelemenin tamamlanması                      şartı aranmaz.

359 uncu maddede yazılı suçlardan dolayı cezaya hükmedilmesi, vergi ziyaı cezası veya usulsüzlük cezalarının                           ayrıca

uygulanmasına         engel

teşkil etmez.

 

konu fiilin, başka bir kişi tarafından veya başka bir kişiyle                 birlikte geekleştirildiğinin        ortaya çıkması durumunda, bu kişi bakımından kamu davası açılması için rapor düzenlenmesi ve mütalaa verilmesi şartı aranmaz."

 

 

359 uncu maddede yazılı suçlardan dolayı cezaya hükmedilmesi, vergi ziyaı cezası veya usulsüzlük cezalarının                  ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmez.

 

MADDE 6- 213 sayılı

MADDE 6- 213 sayılı Kanuna

MADDE 6- Maddeyle, 213 sayılı Kanuna                   geçici madde                 eklenmekte ve Kanunun      359                    uncu maddesinde                     Teklifle yapılan düzenlemelerin, yargı mercileri önünde veya infaz aşamasında olan                      dosyalar bakımından uygulanabilmesine yönelik geçiş hükümleri getirilmektedir.

Kanuna aşağıdaki geçici

aşağıdaki geçici madde

madde eklenmiştir.

eklenmiştir.

"GİCİ     MADDE                34-

“GEÇİCİ                    MADDE               34-

Haklarında                          hüküm

Haklarında                   hüküm                   verilmiş

verilmiş olup da dosyası

olup     da           dosyası           infaz

infaz                  aşamasında

aşamasında olanlar, 359 uncu

olanlar,      359                 uncu

maddede       yazılı                    fiillerle

maddede yazılı fiillerle

verginin ziyaa uğratıldığının

verginin                            ziyaa

tespit edilmesine bağlı olarak

uğratıldığının                            tespit

tarh edilen verginin, gecikme

edilmesine bağlı olarak

faizi ve gecikme zammının

tarh     edilen          verginin,

tamamı ile kesilen cezaların

gecikme faizi ve gecikme

yarısı ve buna isabet eden

zammının    tamamı                  ile

gecikme zammını, bu maddeyi

 

 
 

 

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

 

kesilen cezaların yarısı

ihdas        eden                Kanunun

 

ve buna   isabet   eden

yürürlüğe     girdiği                   tarihten

gecikme   zammını,                bu

itibaren bir yıl içinde Hazineye

maddeyi    ihdas                 eden

ödedikleri takdirde 359 uncu

Kanunun                       yürürlüğe

maddede bu maddeyi ihdas

girdiği tarihten itibaren bir

eden    Kanunla           soruşturma

yıl     içinde        Hazineye

evresi    için    yapılan             etkin

ödedikleri takdirde 359

pişmanlık                  düzenlemesinden

uncu      maddede             bu

faydalanabilir.    Bu                         fıkrada

maddeyi    ihdas                eden

belirtilen   ceza                indiriminden

Kanunla                   soruşturma

faydalanabilmek   için                            vergi

evresi için yapılan etkin

mahkemesinde                                 dava

pişmanlık

açılmaması, açılşsa feragat

düzenlemesinden

edilmesi,    kanun                  yollarına

faydalanabilir.                               Bu

başvurulmaması                                 veya

fıkrada   belirtilen   ceza

başvurulmuşsa vazgeçilmesi

indiriminden

şarttır.

faydalanabilmek                               için

Birinci   fıkra            hükümleri            bu

vergi              mahkemesinde

maddeyi ihdas eden Kanunun

dava                  açılmaması,

yayımı tarihinde soruşturma

açılşsa                          feragat

ve    kovuşturma        evresinde

edilmesi, kanun yollarına

bulunan dosyalar hakkında da

başvurulmaması                             veya

uygulanır.      Bu                     takdirde,

başvurulmuşsa

ödemenin hüküm verilinceye

vazgeçilmesi şarttır.

kadar yapılması şarttır.

Birinci fıkra hükümleri bu

Bu    maddeyi    ihdas        eden

maddeyi    ihdas                 eden

Kanunun yayımı tarihinde 359

Kanunun                          yayımı

uncu madde kapsamına giren

tarihinde  soruşturma  ve

suçlardan dolayı temyiz veya

kovuşturma                      evresinde

istinaf          kanun                   yolu

bulunan                       dosyalar

incelemesinde                                bulunan

hakkında da uygulanır.

dosyalardan,      359                         uncu

Bu takdirde, ödemenin

maddede bu maddeyi ihdas

 


 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

 

hüküm verilinceye kadar

eden       Kanunla              yapılan

 

yapılması şarttır.

düzenlemeler nedeniyle lehe

Bu maddeyi ihdas eden

değerlendirme                              yapılması

Kanunun                          yayımı

gereken dosyalar hakkında

tarihinde     359                  uncu

bozma kararı verilir.

madde kapsamına giren

Yargıtay                           Cumhuriyet

suçlardan dolayı temyiz

Başsavcılığında                                bulunan

veya istinaf kanun yolu

dosyalar gelişlerindeki usule

incelemesinde                         bulunan

uygun    olarak    ilk             derece

dosyalardan, 359 uncu

mahkemelerine gönderilir.

maddede bu   maddeyi

359     uncu          maddede          bu

ihdas    eden            Kanunla

maddeyi ihdas eden Kanunla

yapılan                 düzenlemeler

yapılan düzenlemelerde yer

nedeniyle                           lehe

alan zincirleme suça ilişkin

değerlendirme yapılması

koşulların                         belirlenmesi,

gereken                        dosyalar

duruşma    açılmak                suretiyle

hakkında bozma karan

yapılır.”

verilir.

 

Yargıtay                   Cumhuriyet

 

Başsavcılığında

 

bulunan                       dosyalar

 

gelişlerindeki                           usule

 

uygun olarak ilk derece

 

mahkemelerine

 

gönderilir,

 

359 uncu maddede bu

 

maddeyi    ihdas                 eden

 

Kanunla                         yapılan

 

düzenlemelerde yer alan

 

zincirleme suça ilişkin

 

koşulların                  belirlenmesi,

 

duruşma                         açılmak

 

suretiyle yapılır."

 

 



 

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

 

 

 

Araçlar, Petrol Aramaları

MADDE 10- 25/10/1984

 

MADDE 10- 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin                                            birinci fıkrasının (i) bendi uyarınca                              istisna kapsamında teslim alınan konut veya yerinin bir yıl içerisinde                                                elden

çıkarılması             halinde

zamanında                                tahsil edilmeyen verginin, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine                                                 göre hesaplanan tecil faiziyle birlikte tapu işleminden önce elden çıkaran tarafından ödenmesi şart olup yapılan düzenleme ile mevcut Kanunda yer alan bir yıllık süre üç yıla çıkarılmaktadır.

ve Teşvik Belgeli

tarihli ve   3065   sayılı

Araçlar, Petrol Aramaları ve

Yatırımlarda İstisna

Katma    Değer             Vergisi

Teşvik Belgeli Yatırımlarda

Araçlar, kıymetli maden ve

Kanununun     13                     üncü

İstisna

petrol aramaları ile ulusal

maddesinin                            birinci

Araçlar, kıymetli maden ve

güvenlik harcamaları ve

fıkrasının (i) bendinde yer

petrol aramaları ile ulusal

yatırımlarda istisna (1)

alan "bir yıl" ibaresi "üç

güvenlik harcamaları ve

Madde 13 – (Değişik :

yıl"                        şeklînde

yatırımlarda istisna (1)

26/3/1985 - 3174/1 md.)

değiştirilmiştir.

Madde   13    –   (Değişik   :

Aşıdaki                     teslim                  ve

 

26/3/1985 - 3174/1 md.)

hizmetler                           vergiden

MADDE 10- 25/10/1984

 

müstesnadır.

tarihli ve   3065   sayılı

 

..

Katma    Değer             Vergisi

Aşıdaki teslim ve hizmetler

 

Kanununun    13                     üncü

vergiden müstesnadır.

 

maddesinin                           birinci

..

..

fıkrasının   (f)                 bendine

f)   (Ek:    16/7/2004-5228/14

f) (Ek: 16/7/2004-5228/14

“Adalet                    Bakanlığı,”

md.)        Milli        Savunma

md.) Milli Savunma

ibaresinden                            sonra

Bakanlığı, Adalet Bakanlığı,

Bakanlığı, Adalet

gelmek üzere “İçişleri

İçişleri Bakanlığı,”, Savunma

Bakanlığı, Jandarma

Bakanlığı,”                          ibaresi

Sanayii     Başkanlığı,      Milli

Genel Komutanlığı, Sahil

eklenmiş,     bentte                  yer

İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı

Güvenlik Komutanlığı,

alan “Jandarma Genel

ve Gümrük Muhafaza Genel

Savunma Sanayii

Komutanlığı,                            Sahil

Müdürlüğüne milli savunma

Başkanlığı, Milli İstihbarat

Güvenlik Komutanlığı,”

ve iç güvenlik ihtiyaçları için

Teşkilatı Başkanlığı,

ve “,   Emniyet   Genel

uçak,      helikopter,      gemi,

Emniyet Genel Müdürlüğü

Müdürlüğü”                        ibareleri

denizaltı, tank, panzer, zırhlı

ve Gümrük Muhafaza

madde                    metninden

personel taşıyıcı, roket, füze

Genel Müdürlüğüne milli

çıkarılmış ve fıkranın (i)

ve   benzeri   araçlar,   silah,

savunma ve iç güvenlik

bendinde yer alan “bir

mühimmat, silah   malzeme,

ihtiyaçları için uçak,

yıl”    ibaresi    “üç         yıl”

teçhizat    ve    sistemleri   ile

helikopter, gemi, denizaltı,

şeklinde diştirilmiştir.

bunların araştırma-geliştirme,

tank, panzer, zırhlı

 

yazılım, üretim, montaj, yedek

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

personel taşıyıcı, roket, füze ve benzeri araçlar, silah, mühimmat, silah malzeme, teçhizat ve sistemleri ile bunların araştırma-geliştirme, yazılım, üretim, montaj, yedek parça, bakım- onarım ve

modernizasyonuna ilişkin olarak yapılan teslim ve hizmetler, Milli Savunma Bakanlığı veya

Savunma Sanayii Başkanl ığınca yürütülen

savunma sanayii projelerin e ilişkin olarak bu kurumlara ilgili projeler kapsamında yapılan teslim ve hizmetler ve bu teslim ve hizmetleri

gerçekleştirenlere bu kapsamda yapılacak olan, miktarı ve nitelikleri yukarıda sayılan kuruluşlarca onaylanan teslim ve hizmetler

 

 

i) (Ek: 23/2/2017-6824/7

md.) Konut veya iş yeri olarak inşa edilen binaların ilk tesliminde

 

parça, bakım-onarım ve modernizasyonuna ilişkin olarak yapılan teslim ve hizmetler, Milli Savunma Bakanlığı                       veya

Savunma Sanayii Başkanlığı nca                yürütülen

savunma sanayii projelerine ilişkin olarak bu kurumlara ilgili            projeler          kapsamında yapılan teslim ve hizmetler ve bu        teslim    ve         hizmetleri gerçekleştirenlere            bu kapsamda        yapılacak        olan, miktarı ve nitelikleri yukarıda sayılan             kuruluşlarca onaylanan teslim ve hizmetler

i) (Ek: 23/2/2017-6824/7

md.) Konut veya iş yeri olarak inşa edilen binaların ilk tesliminde uygulanmak ve bedeli döviz olarak Türkiye’ye getirilmek kaydıyla, Gelir Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı bendinde

belirtilenler hariç olmak üzere çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla yurt dışında yaşayan Türk

vatandaşları, Türkiye’de

 

 


 

 

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

uygulanmak ve bedeli döviz olarak Türkiye’ye getirilmek kaydıyla, Gelir Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci

fıkrasının 2 numaralı bendinde belirtilenler hariç olmak üzere çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla yurt

dışında yaşayan Türk vatandaşları, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişiler ile kanuni ve iş merkezi Türkiye’de olmayan ve bir iş yeri ya da daimi temsilci

vasıtasıyla Türkiye’de kazanç elde etmeyen kurumlara yapılan konut veya iş yeri teslimleri (Şu kadar ki bentte öngörülen şartları taşımadığı hâlde istisnanın uygulandığının tespit edilmesi hâlinde zamanında tahsil edilmeyen vergi, vergi ziyaı cezası ve gecikme

faizinden mükellef ile birlikte alıcı müteselsilen sorumludur. İstisna

kapsamında teslim alınan

 

yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişiler ile kanuni ve iş merkezi Türkiye’de olmayan ve bir iş yeri ya da daimi temsilci

vasıtasıyla Türkiye’de kazanç elde etmeyen kurumlara

yapılan konut veya iş yeri

teslimleri (Şu kadar ki bentte öngörülen şartları taşımadığı hâlde istisnanın uygulandığının tespit edilmesi hâlinde zamanında tahsil edilmeyen vergi, vergi ziyaı cezası ve gecikme

faizinden mükellef ile birlikte alıcı müteselsilen sorumludur. İstisna kapsamında teslim alınan konut veya iş yerinin üç yıl içerisinde elden çıkarılması hâlinde zamanında tahsil edilmeyen verginin, 6183 sayılı Kanunun 48 inci

maddesine göre hesaplanan tecil faiziyle birlikte tapu işleminden önce elden

çıkaran tarafından ödenmesi şarttır.),

 

Yürürlük : Yayımı tarihini izleyen aybaşında (md. 39/c)

 
 

 

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

konut veya iş yerinin bir yıl içerisinde elden

çıkarılması hâlinde zamanında tahsil edilmeyen verginin, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre hesaplanan tecil faiziyle birlikte tapu işleminden önce elden çıkaran

tarafından ödenmesi

şarttır.),

 

 

 

Geçici Madde 37- (Ek: 18/1/2017-6770/10 md.)(1)

İmalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında;

  1. Asgari 50 milyon Türk lirası tutarında sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle 2017, 2018 ve 2019 yıllarında yüklenilen ve 2017, 2018 ve 2019

yıllarının altı aylık dönemleri itibarıyla indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi altı aylık dönemleri izleyen bir yıl içerisinde, (1)(3)

  1. 50 milyon Türk lirası

tutarına kadar sabit yatırım öngörülen                        yatırımlara

MADDE 11- 3065 sayılı Kanunun geçici 37 nci maddesi                   aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. "GİCİ     MADDE                37-

İmalat sanayi ile turizme yönelik    yatırım    teşvik belgesi                    sahibi

mükelleflere belge kapsamındaki     inşaat işlerine ilişkin mal teslimleri ve hizmet ifaları            31/12/2025 tarihine kadar katma değer           vergisinden müstesnadır.

Teşvik   belgesine   konu yatırımın

tamamlanmaması

halinde,                   zamanında alınmayan vergiler, vergi

MADDE 11- 3065 sayılı Kanunun geçici 37 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"GİCİ  MADDE  37-  İmalat

sanayi ile turizme yönelik yatırım  teşvik  belgesi  sahibi mükelleflere                   belge

kapsamındaki                   inşaat işlerine ilişkin mal teslimleri ve hizmet ifaları 31/12/2025 tarihine kadar katma değer vergisinden müstesnadır.

Teşvik       belgesine       konu yatırımın tamamlanmaması halinde,           zamanında alınmayan vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi  ile  birlikte  yatırım  teşvik belgesi sahibi alıcıdan tahsil

edilir. Bu vergiler ve cezalarda

MADDE 11- Mevcut haliyle, imalat sanayine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında; asgari 50 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım                         öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve altı aylık dönemleri itibarıyla indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi altı aylık dönemleri izleyen bir yıl içerisinde, 50 milyon Türk Lirası tutarına kadar sabit yatırım öngörülen yatırımlara ilişkin inşaat işleri                  nedeniyle yüklenilen ve yıl sonuna

kadar indirim yoluyla telafi

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

ilişkin        inşaat                işleri

ziyaı cezası uygulanarak

zamanaşımı,  verginin  tarhı

edilemeyen katma değer vergisi izleyen yıl içerisinde talep edilmesi halinde belge sahibi mükellefe iade edilmekte olup yapılan bu düzenleme ile istisna uygulaması 31/12/2025 tarihine                                kadar uygulanmak üzere 3065 sayılı Kanunda yer alan diğer istisna uygulamaları ile uyumlu hale getirilmektedir.

Maddeyle turizme yönelik yatırım     teşvik            belgesi kapsamında            yapılan inşaat işleri de bu istisna kapsamına alınmaktadır. Ayrıca,                 söz            konusu maddede yer alan sürenin üç yıla kadar uzatılmasına ilişkin            Cumhurbaşkanına yetki verilmektedir.

nedeniyle 2017, 2018 ve

gecikme faizi ile birlikte

veya    cezanın            kesilmesini

2019 yıllarında yüklenilen

yatırım   teşvik              belgesi

gerektiren durumun meydana

ve 2017, 2018 ve 2019 yılı

sahibi    alıcıdan             tahsil

geldiği tarihi takip eden takvim

sonuna     kadar                indirim

edilir. Bu   vergiler   ve

yılı başından başlar.

yoluyla telafi edilemeyen

cezalarda   zamanaşımı,

Bu kapsamda yapılan mal

katma      değer               vergisi

verginin    tarhını                veya

teslimleri ve   hizmet   ifaları

izleyen yıl içerisinde, (1)(3)

cezanın                    kesilmesini

nedeniyle yüklenilen vergiler,

talep     edilmesi            halinde

gerektiren                       durumun

vergiye tabi işlemler üzerinden

belge sahibi mükellefe iade

meydana geldiği tarihi

hesaplanan vergiden indirilir.

olunur. Teşvik belgesine

takip eden takvim yılı

İndirim         yoluyla                  telafi

konu                           yatırımın

başından başlar.

edilemeyen                      vergiler,                bu

tamamlanmaması halinde,

Bu kapsamda   yapılan

Kanunun 32   nci   maddesi

iade edilen vergiler, vergi

mal teslimleri ve hizmet

hükmü      uyarınca                istisna

ziyaı cezası uygulanarak

ifaları                      nedeniyle

kapsamında                      işlem                      yapan

iade    tarihinden          itibaren

yüklenilen                        vergiler,

mükellefin talebi üzerine iade

gecikme faizi ile birlikte

vergiye    tabi               işlemler

edilir.

tahsil edilir. Bu vergiler ve

üzerinden                   hesaplanan

Cumhurbaşkanı,                             birinci

cezalarda                    zamanaşımı,

vergiden  indirilir.  İndirim

fıkrada yer alan süreyi üç yıla

verginin     tarhını                 veya

yoluyla telafi edilemeyen

kadar uzatmaya; Hazine ve

cezanın                       kesilmesini

vergiler, bu Kanunun 32

Maliye Bakanlığı, bu maddenin

gerektiren                          durumun

nci    maddesi         hükmü

uygulanmasına ilişkin usul ve

meydana     geldiği                  tarihi

uyarınca                          istisna

esasları belirlemeye yetkilidir."

takip    eden    takvim           yılı

kapsamında                            işlem

 

başında başlar.

yapan mükellefin talebi

 

(Ek               fıkra:17/1/2019-

üzerine iade edilir.

 

7161/20

Cumhurbaşkanı,   birinci

 

md.) Cumhurbaşkanı,

fıkrada yer alan süreyi

 

birinci fıkrada   yer   alan

üç yıla kadar uzatmaya;

 

süreleri,                        bitiminden

Hazine       ve                 Maliye

 

itibaren, sürelerin bitimini

Bakanlığı, bu maddenin

 

takip eden her bir takvim

uygulanmasına                            ilişkin

 

yılı itibarıyla ayrı ayrı ya da

usul       ve              esasları

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

birlikte, beş yıla kadar uzatmaya yetkilidir.

Bu                       maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

belirlemeye yetkilidir."

 

 

 

MADDE 12- 3065 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici

“GEÇİCİ                    MADDE                   42-

20/8/2016 tarihli ve 6745 sayılı

MADDE 12- Ülkemizde elektrik motorlu otomotiv

madde eklenmiştir.

Yatırımların   Proje                Bazında

üretilmesinin       ve       bu

 

"GEÇÎCΠ  MADDE                42-

Desteklenmesi ile Bazı Kanun

araçların yurtiçinde tercih

 

20/8/2016 tarihli ve 6745

ve       Kanun           Hükmünde

edilirliğinin desteklenmesi

 

sayılı Yatırımların Proje

Kararnamelerde                 Değişiklik

amacıyla,     6745     sayılı

 

Bazında Desteklenmesi

Yapılmasına Dair Kanunun 80

Kanunun 80 inci maddesi

 

ile Bazı Kanun ve Kanun

inci    maddesi         kapsamında

kapsamında teşviklerden

 

Hükmünde

teşviklerden     yararlanmasına

yararlanmasına         karar

 

Kararnamelerde

karar verilen ve bu kapsamda

verilen ve bu kapsamda

Değişiklik                  Yapılmasına Dair Kanunun 80 inci maddesi                  kapsamında teşviklerden yararlanmasına                  karar verilen ve bu kapsamda sera etkisi yaratan egzoz gazı salımmını tamamen ortadan                     kaldıracak teknolojilerin

geliştirilmesi                       için münhasıran Türkiye'de gerçekleştirdikleri  Ar-Ge faaliyetleri sonucunda geliştirdikleri        elektrik

motorlu   taşıt   araçlarım

sera etkisi yaratan egzoz gazı salınımını tamamen ortadan kaldıracak         teknolojilerin geliştirilmesi  için  münhasıran Türkiyede    geekleştirdikleri Ar-Ge faaliyetleri sonucunda geliştirdikleri   elektrik   motorlu taşıt araçlarını Türkiyede imal eden mükelleflere bu araçların geliştirilmesine  yönelik  verilen ve    yatırım    teşvik    belgesi kapsamında yer alan mühendislik              hizmetleri 31/12/2023 tarihine kadar katma    değer    vergisinden

müstesnadır. Teşvik belgesine

sera etkisi yaratan egzoz gazı salınımını tamamen ortadan                            kaldıracak teknolojilerin geliştirilmesi için                                münhasıran Türkiye'de gerçekleştirdikleri     Ar-Ge faaliyetleri                      sonucunda geliştirdikleri                        elektrik motorlu                taşıt   araçlarını Türkiye'de     imal                    eden mükelleflere bu araçların geliştirilmesine     yönelik verilen ve yatırım teşvik belgesi kapsamında yer

alan                mühendislik

 


 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

 

Türkiye'de imal eden mükelleflere bu araçların geliştirilmesine     yönelik

verilen ve yatırım teşvik

konu                               yatırımın

tamamlanmaması                                halinde,

zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası

hizmetleri 31/12/2023 tarihine kadar katma değer vergisinden istisna

edilmektedir.

belgesi kapsamında yer

uygulanarak gecikme faizi ile

 

alan                   mühendislik

birlikte tahsil edilir. Zamanında

 

hizmetleri                    31/12/2023

alınmayan vergiler ile vergi

 

tarihine    kadar               katma

cezalarında                         zamanaşı,

 

değer                   vergisinden

verginin tarhını veya cezanın

 

müstesnadır.                          Teşvik

kesilmesini                             gerektiren

 

belgesine konu yatırımın

durumun    meydana                 geldiği

 

tamamlanmaması

tarihi takip eden takvim yılının

 

halinde,                    zamanında

başından itibaren başlar.

 

alınmayan                             vergi

Bu       kapsamda           yapılan

 

alıcıdan,    vergi                 ziyaı

hizmetler nedeniyle yüklenilen

 

cezası                  uygulanarak

vergiler, vergiye tabi işlemler

 

gecikme faizi ile birlikte

üzerinden                           hesaplanan

 

tahsil edilir. Zamanında

vergiden      indirilir.                  İndirim

 

alınmayan vergiler   ile

yoluyla     telafi               edilemeyen

 

vergi                   cezalarında

vergiler, bu Kanunun 32 nci

 

zamanaşımı,                        verginin

maddesi    hükmü                 uyarınca

 

tarhını    veya             cezanın

istisna    kapsamında              işlem

 

kesilmesini                     gerektiren

yapan mükellefin talebi üzerine

 

durumun                      meydana

iade edilir.

 

geldiği tarihi takip eden

Hazine ve Maliye Bakanlığı bu

 

takvim  yılının  başından

maddenin                      uygulanmasına

 

itibaren başlar.

ilişkin    usul     ve             esasları

 

Bu kapsamda   yapılan

belirlemeye yetkilidir.”

 

hizmetler                      nedeniyle

 

 

yüklenilen                         vergiler,

 

 

vergiye    tabi               işlemler

 

 

üzerinden                   hesaplanan

 

 

vergiden  indirilir.  İndirim

 

 

 


 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

 

yoluyla telafi edilemeyen vergiler, bu Kanunun 32 nci maddesi hükmü uyarınca                istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine iade edilir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir."

 

 

 

 

 

İstisnalar

MADDE 22- 13/6/2006

 

MADDE    22-    19/1/2022

tarihli    ve    7351                sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun       5                  inci maddesinin                              birinci fıkrasının    (a)               bendine eklenen (4) numaralı alt bent                ile                 kurumların sayılan                               yatırım fonlarından elde ettikleri kar        payları                    istisna kapsamına                    alınmıştır. Düzenleme                       mevcut haliyle bu fon katılma paylarının               fona          iadesi suretiyle      elde     edilen kazançları kapsamamaktadır. Ayrıca

söz      konusu      fonların

MADDE    5- (1)                Aşağıda

tarihli   ve   5520           sayılı

İstisnalar

belirtilen                        kazançlar,

Kurumlar                          Vergisi

MADDE       5- (1)                  Aşağıda

kurumlar                       vergisinden

Kanununun      5                       inci

belirtilen kazançlar, kurumlar

müstesnadır:

maddesinin                           birinci

vergisinden müstesnadır:

fıkrasının (a) bendinin

 

3) Tam mükellefiyete tabi

(3) ve (4) numaralı alt

girişim sermayesi yatırım

bentlerinde yer alan "kar

3) Tam   mükellefiyete   tabi

fonu katılma   payları   ile

payları"    İbareleri               "kar

girişim sermayesi yatırım fonu

girişim sermayesi yatırım

payları      ile                katılma

katılma payları ile girişim

ortaklıklarının                             hisse

paylarının                            fona

sermayesi                              yatırım

senetlerinden elde ettikleri

iadesinden                           doğan

ortaklıklarının                              hisse

kâr payları.

gelirler"                        şeklinde

senetlerinden   elde                       ettikleri

4) (Ek:19/1/2022-7351/14

değiştirilmiş,  aynı  bende

"kar    payları    ile          katılma

md.) Tam                    mükellefiyete

aşağıdaki (5) numaralı alt

paylarının   fona                  iadesinden

tabi   diğer         yatırım         fonu

bent      eklenmiş,            (d)

doğan gelirler"

katılma paylarından elde

bendinin (4) numaralı alt

4) (Ek:19/1/2022-7351/14

ettikleri       kâr                  payları

bendine "(Esas faaliyet

md.) Tam mükellefiyete tabi

(portföyünde yabancı para

konusu                        itibarıyla

diğer yatırım fonu katılma

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

birimi cinsinden varlık ve altın ile          diğer          kıymetli madenler ve bunlara dayalı sermaye piyasası araçları bulunan                           yatırım fonlarından    elde             edilen kazançlar hariç). (Değişik:19/1/2022- 7351/14 md.) Diğer yatırım ortaklıklarının                                      hisse senetlerinden elde edilen kâr payları bu istisnadan yararlanamaz.

..

  1. Türkiye’de kurulu;
    1. Menkul kıymetler yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları,
    2. Portföyü Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören altın ve kıymetli madenlere dayalı yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları,
    3. Girişim sermayesi yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,
    4. Gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,

gayrimenkul, gayrimenkul projeleri ve gayrimenkule                           dayalı

haklardan                          oluşan

portföyü                  işletmek

amacıyla        kurulanlar

dışında             kalanların kazançları hariç)" ibaresi eklenmiş ve (e) bendinin birinci paragrafında yer alan "ve rüçhan haklarının" ibaresi ", rüçhan hakları ve bu fıkranın (a) bendi kapsamında istisna kazançlarına kaynak oluşturan                  yatırım

fonlarının                  katılma

paylarının" şeklinde değiştirilmiştir.

“5) (3) ve (4) numaralı alt bentlerde yer alan istisna kazançlarına kaynak oluşturan yatırım fonlarının                 katılma paylarının 213 sayılı Vergi Usul Kanununun

279      uncu           maddesi kapsamında değerlenmesinden kaynaklanan değer artış kazançları.”

paylarından elde ettikleri "kar payları ile katılma paylarının fona                    iadesinden                doğan gelirler"(portföyünde yabancı para birimi cinsinden varlık ve altın     ile     diğer           kıymetli madenler ve bunlara dayalı sermaye    piyasası           araçları bulunan yatırım fonlarından elde edilen kazançlar hariç). (Değişik:19/1/2022-7351/14 md.) Diğer                   yatırım

ortaklıklarının                              hisse senetlerinden elde edilen "kar payları ile katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirler"bu               istisnadan yararlanamaz.

 

 

"5) (3) ve (4) numaralı alt bentlerde yer alan istisna kazançlarına                                   kaynak oluşturan   yatırım                 fonlarının katılma paylarının 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 279 uncu maddesi kapsamında değerlenmesinden kaynaklanan                 değer                       arş kazançları."

 

..

d) Türkiye’de kurulu;

katılma paylarından Vergi Usul Kanununun 279 uncu maddesi       kapsamında

dönem                       sonu

değerlemesine tabi olanlar açısından,                                     bu

değerlemeden doğan kazançlar da istisna kapsamında      değildir.

Maddede               yapılan

değişiklikle                                belirtilen yatırım fonlarından elde edilen kar paylarına ilave olarak katılma paylarının fona iadesi suretiyle elde edilen kazançlar da istisna                       kapsamına alınmakta, bu payların dönem                                         sonu

değerlenmesinden kazanç oluşması halinde ise bu kazançlar da istisna olarak değerlendirilmektedir.

Diğer      taraftan,                  1992 yılında Sermaye Piyasası Kanununda              yapılan düzenlemeyle, gayrimenkul                        yatırım ortaklıklarının kurulabilmesine                   imkan sağlanmış, yine aynı yılda

3946 sayılı Kanunla (1993

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

  1. Emeklilik yatırım fonlarının kazançları,
  2. Konut finansmanı fonları ile varlık finansmanı fonlarının kazançları.

..

e) (Değişik birinci cümle: 28/11/2017-7061/89

md.) Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının          satışından doğan kazançların %75’lik kısmı ile aynı süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların     satışından doğan kazançların %50’lik kısmı. (Ek                hüküm: 13/2/2011-6111/90

md.) (Mülga parantez içi

hüküm: 15/7/2016- 6728/56 md.) (…) .

Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan   kısmı   satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte     özel     bir     fon

hesabında tutulur. Ancak

 

  1. Menkul kıymetler yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy          işletmeciliğinden doğan kazançları,
  2. Portföyü Türkiye’de kurulu borsalarda işlem gören altın ve kıymetli madenlere dayalı yatırım fonları veya ortaklıklarının    portföy

işletmeciliğinden                   doğan kazançları,

  1. Girişim sermayesi yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,
  2. Gayrimenkul yatırım fonları veya    ortaklıklarının kazançları, "(Esas faaliyet konusu itibarıyla gayrimenkul, gayrimenkul projeleri ve gayrimenkule dayalı haklardan oluşan      portföyü      işletmek amacıyla   kurulanlar   şında kalanların kazançları hariç)"
  3. Emeklilik yatırım fonlarının kazançları,
  4. Konut finansmanı fonları ile varlık finansmanı fonlarının kazançları.

 

e) (Değişik birinci cümle: 28/11/2017-7061/89

md.) Kurumların, en az iki

tam yıl süreyle aktiflerinde yer

takvim yılı gelirlerine de uygulanmak üzere) mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi                        Kanununa

eklenen                          hükümle, gayrimenkul yatırım fonları                                          veya

ortaklıklarının kazançları kurumlar vergisinden istisna               edilmiştir. Gayrimenkul yatırım fon veya           ortaklıklarının kazançlarına            ilişkin istisna düzenlemesi, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin                         birinci fıkrasının (d) bendinin (4) numaralı alt bendinde de aynen korunmuştur.

Sermaye piyasalarına ilişkin                   düzenlemeler çerçevesinde zamanla gayrimenkul dışındaki varlıklara yatırım yapan, münhasıran                     altyapı yatırım ve hizmetlerinden oluşan portföyü işletecek ortaklıklar gibi yapıların da gayrimenkul yatırım ortaklığı kapsamında değerlendirilebildiği

görülmektedir.

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

satış     bedelinin,     satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen   satış   bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında

tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.

İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan                  istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin    tasfiyesi    (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır.

Bedelsiz     olarak     veya

rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibarî değeriyle elde        edilen        hisse

 

alan  iştirak  hisseleri  ile  aysüreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ", rüçhan hakları ve bu fıkranın (a) bendi kapsamında istisna kazançlarına                          kaynak oluşturan yatırım fonlarının katılma paylarının"  satışından doğan kazançların %75’lik kısmı ile aynı süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların         satışından doğan kazançların %50’lik kısmı. (Ek                hüküm: 13/2/2011-6111/90

md.) (Mülga                       parantez içi

hüküm: 15/7/2016-6728/56 md.) (…) .

Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının                        istisnadan yararlanan     kısmı     satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle            zamanında

Gayrimenkul       Yatırım

Ortaklığı                                  unvanını kullanan ama esas faaliyet                                       konusu gayrimenkullerle ilgili portföy            işletmeciliği olmayan bu mükelleflerin istisna kapsamında olup olmadıkları hususunda yargıya taşınan ihtilaflar söz konusu olmaktadır.

Yapılan            değişiklikle münhasıran                                  altyapı yatırım ve hizmetlerinden oluşan portföyü işletecek gayrimenkul yatırım ortaklıkları gibi esas faaliyet                                    konusu gayrimenkullerle ilgili portföy            işletmeciliği

olmayan       gayrimenkul

yatırım       ortaklıklarının

istisna                     kapsamında olmadığı hususuna açıklık getirilmektedir.

İstisna        uygulamasının mevcut halinde, sadece iki yıldan uzun süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan

haklarının      satışından

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

senetlerinin elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin elde edilme tarihi esas alınır. (Değişik beşinci paragra f: 15/7/2016-6728/56

md.) Devir veya bölünme suretiyle             devralınan taşınmazlar,                                 iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının satışında aktifte bulundurma sürelerinin hesabında, devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınır. 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman                        Şirketleri Kanunu kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kurumlar tarafından                             finansal kiralama  şirketleri,  katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına veya 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında kira sertifikası ihracı amacıyla

varlık  kiralama  şirketlerine

 

tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.

İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında              tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır.

Bedelsiz olarak veya rüçhan

hakkı kullanılmak suretiyle itibarî değeriyle elde edilen hisse senetlerinin elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin elde edilme tarihi esas alınır. (Değişik beşinci paragraf: 1 5/7/2016-6728/56 md.) Devir veya             bölünme             suretiyle devralınan             taşınmazlar, iştirak   hisseleri,               kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan   haklarının   satışında aktifte bulundurma sürelerinin

hesabında, devir olunan veya

doğan kazançların %75'lik kısmı                           kurumlar vergisinden                                    istisna edilmiştir.

Ayrıca, Kanunun 5 inci maddesinin                          birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan   ve                       kurumlar tarafından elde edilmeleri halinde    dağıttıkları  kar payları    ile    fona               iade halinde oluşan itfa gelirleri elde eden                 kurumlar tarafından                           istisna kapsamında değerlendirilen                   yatırım fonlarının                           katılma paylarının iki yıldan uzun süreyle    elde               tutulması halinde satışından doğan kazançların      da      %75 oranında      istisnaya                  tabi olması sağlanmaktadır.

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

devredilen taşınmazların kiracı ya da kaynak kuruluş tarafından üçüncü kişilere satışında,                    aktifte bulundurma sürelerinin hesabında,                                     bu taşınmazların finansal kiralama    şirketi,    katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları ile varlık kiralama şirketinin aktifinde bulunduğu süreler de dikkate alınır.

Menkul     kıymet      veya

taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin  satışından  elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.

 

bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınır. 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri                 Kanunu kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla,  kurumlar  tarafından finansal   kiralama   şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına veya 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketlerine devredilen taşınmazların kiracı ya da kaynak kuruluş tarafından üçüncü kişilere satışında, aktifte bulundurma sürelerinin hesabında, bu taşınmazların                finansal kiralama      şirketi,      katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları ile varlık kiralama şirketinin aktifinde bulunduğu süreler de dikkate alınır.

Menkul kıymet veya taşınmaz

ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan    kurumların    bu

 

 

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

 

 

amaçla                      ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından      elde      ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.

 

 

 

Yürürlük : 22 nci maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci

fıkrasının (d) bendinin (4) numaralı alt bendinde yapılan değişiklik … 2023 yılı vergilendirme dönemi kurum kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde ,(md.39/ç)

 

Safî kurum kazancı MADDE 6- (1) Kurumlar vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanır.

(2) Safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır. Ziraî faaliyetle uğraşan kurumların bu faaliyetinden                    doğan

kazançlarının    tespitinde,

MADDE 23- 5520 sayılı

Kanunun 6 ncı maddesine aşağıdaki kra eklenmiştir.

"(3) 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı maddesi             uyarınca sermayenin

tamamlanmasına karar verilen şirketin ortakları tarafından                  zarar sebebiyle     karşılıksız

kalan kısmı kapatacak

Safî kurum kazancı

MADDE 6- (1) Kurumlar vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanır.

(2) Safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki                    hükümleri uygulanır. Ziraî faaliyetle uğraşan kurumların bu faaliyetinden                                     doğan

kazançlarının tespitinde, Gelir

MADDE 23- Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre, son yıllık bilançolarında sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız                               kaldığı

anlaşılan             şirketlerin kendiliğinden sona ermiş sayılmaması için. genel kurulca sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin

tamamlanmasına   karar

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

Gelir Vergisi Kanununun

59 uncu maddesinin son fıkra hükmü de dikkate alınır.

miktarda                aktarılan

tutarlar                  kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaz."

Vergisi Kanununun 59 uncu maddesinin son fıkra hükmü de dikkate alınır.

"(3) 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı maddesi uyarınca sermayenin

tamamlanmasına                          karar verilen şirketin ortakları tarafından zarar sebebiyle karşılıksız kalan kısmı kapatacak miktarda aktarılan tutarlar kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaz."

verilmektedir. Bu amaçla ortaklar                        tarafından sermaye tamamlama fonu olarak aktarılan tutarlar söz konusu Kanun çerçevesinde sermaye konulması veya borç verilmesi niteliğinde kabul edilmemekte ve karşılıksız bir ödeme niteliğini haiz olduğu belirtilmektedir. Ayrıca yapılan bu ödemeler, gelecekte

yapılacak                           sermaye artırımına mahsuben bir avans olarak da nitelendirilmemektedir.

Bu        düzenleme               ile sermayenin tamamlanmasına              karar verilmesi                      halinde ortaklarca    şirketlere bu kapsamda               aktarılan

tutarların                 kurum

kazancının        tespitinde

dikkate                       alınmaması sağlanmaktadır.

Kabul                       edilmeyen indirimler

MADDE    11- (1)                Kurum

kazancının                         tespitinde

MADDE 24- 5520 sayılı

Kanunun 11 inci maddesinin                  birinci fıkrasına aşağıdaki bent

eklenmiştir.

Kabul edilmeyen indirimler MADDE                  11- (1)                  Kurum

kazancının                             tespitinde

aşağıdaki                           indirimlerin yapılması kabul edilmez:

MADDE 24- 5651 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesi                           uyarınca hakkında reklam yasağı

kararı verilmiş olmasına

 


 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

aşağıdaki                       indirimlerin yapılması kabul edilmez:

"j) 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı Internet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun ek 4 üncü maddesi

kapsamında hakkında reklam yasağı uygulananlara verilen

reklamların giderleri."

..

"j) 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı Internet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun ek 4 üncü maddesi kapsamında hakkında reklam yasağı uygulananlara verilen reklamların giderleri."

rağmen, bunlara reklam vermeye devam eden kurumlar                              vergisi mükelleflerinin                                       bu

harcamalarının                                 vergi matrahının hesaplanmasında                                 gider olarak kabul edilmemesi sağlanmaktadır.

Kurumlar               vergisi               ve geçici vergi oranı (1) MADDE 32- (1) Kurumlar vergisi,               kurum               kazancı üzerinden % 20 oranında alınır.

(2)      Kurumlar          vergisi mükelleflerince,                (dar

mükellefiyete                              tâbi kurumlarda ticarî ve ziraî kazançlarla sınırlı olarak) câri          vergilendirme döneminin                     kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununda                                        belirtilen esaslara göre ve câri dönemin kurumlar vergisi oranında     geçici     vergi

ödenir.     Tam     mükellef

MADDE 25- 5520 sayılı

Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki                 şekilde değiştirilmiştir.

"(1) Kurumlar vergisi, kurum              kazancı üzerinden %20 oranında alınır. Şu kadar ki bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler,       elektronik

ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim              şirketleri,

sermaye             piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans   şirketleri   ve

emeklilik        şirketlerinin

Kurumlar vergisi ve geçici vergi oranı (1)

MADDE 32- "(1) Kurumlar vergisi, kurum kazancı üzerinden %20 oranında alınır. Şu kadar ki bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler, elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri,   sermaye   piyasa kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketlerinin 2022 yılı vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için kurumlar vergisi %25 oranında alınır.”

(2)        Kurumlar        vergisi

mükelleflerince,                       (dar

MADDE   25-   Bankalar,

6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler, elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim              şirketleri,

sermaye                           piyasası kurumlan ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik      şirketlerinin

kurum              kazançları

üzerinden                           kurumlar vergisindeki genel oranın

%20 yerine %25 olarak uygulanması sağlanmaktadır.

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

kurumlar için geçerli olan esaslar, dar mükellef kurumlara da aynen uygulanır.

  1. Cumhurbaşkanı,  ikinci fıkrada yazılı geçici vergi oranını 5 puana kadar indirmeye veya tekrar kanunî seviyesine kadar getirmeye yetkilidir. (1)
  2. Kanunun 23 üncü maddesine        göre vergilendirilen yabancı ulaştırma kurumlarında vergi oranını karşılıklı olmak     şartıyla,     ülkeler itibarıyla kara, deniz ve hava ulaştırma kurumları için ayrı ayrı veya topluca sıfıra kadar indirmeye veya bu maddede yazılı oranın bir katını geçmemek üzere yeni bir oran tespit etmeye Cumhurbaşkanı

yetkilidir. (1)

(5) (Ek:                 18/1/2017-

6770/29 md.) 19 uncu maddenin birinci fıkrası kapsamında                     birleşen sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal  eden  küçük  ve  orta

büyüklükteki işletmelerin,

kurum              kazançları

üzerinden kurumlar vergisi %25 oranında alınır."

mükellefiyete tâbi kurumlarda ticarî ve ziraî kazançlarla sınırlı         olarak)                  câri vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre ve câri dönemin kurumlar vergisi oranında geçici vergi ödenir. Tam mükellef kurumlar için geçerli olan esaslar, dar mükellef kurumlara da aynen uygulanır.

  1. Cumhurbaşkanı,    ikinci

fıkrada yazılı geçici vergi oranını 5 puana kadar indirmeye veya tekrar kanunî seviyesine kadar getirmeye yetkilidir. (1)

  1. Kanunun 23 üncü maddesine                göre vergilendirilen         yabancı ulaştırma kurumlarında vergi oranını karşılıklı olmak şartıyla, ülkeler itibarıyla kara, deniz ve hava ulaştırma kurumları için ayrı ayrı veya topluca sıfıra kadar indirmeye veya bu maddede yazılı oranın bir katını geçmemek üzere yeni bir oran tespit

 

 


 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

birleşme tarihinde sona eren hesap döneminde münhasıran                         üretim faaliyetinden elde ettiği kazançları         ile         bu

kapsamda                       birleşilen

kurumun                           birleşme

işleminin                gerçekleştiği hesap dönemi dahil olmak üzere üç hesap döneminde münhasıran               üretim faaliyetinden    elde               ettiği kazançlarına uygulanmak üzere             kurumlar               vergisi oranını                 %75’e                  kadar indirimli uygulatmaya, bu indirim oranını, sektörler, iş kolları,                üretim alanları, bölgeler, hesap dönemleri itibarıyla ya da orta ve yüksek                 teknolojili                ürün üreten                 veya    imalatçı ihracatçı kurumlar için ayrı ayrı   veya                  birlikte farklılaştırmaya Cumhurbaşkanı;                    bu fıkranın                    uygulanmasına ilişkin   usul   ve            esasları belirlemeye                      Maliye Bakanlığı yetkilidir.

 

etmeye Cumhurbaşkanı yetkilidir. (1)

(5) (Ek:    18/1/2017-6770/29

md.) 19 uncu maddenin birinci fıkrası kapsamında birleşen sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin,                          birleşme tarihinde sona eren hesap döneminde münhasıran üretim faaliyetinden elde ettiği kazançları ile bu kapsamda birleşilen kurumun birleşme işleminin gerçekleştiği hesap dönemi dahil olmak üzere üç hesap           döneminde münhasıran                                                      üretim faaliyetinden elde ettiği kazançlarına uygulanmak üzere kurumlar vergisi oranını

%75’e       kadar       indirimli

uygulatmaya, bu indirim oranını, sektörler, iş kolları, üretim alanları, bölgeler, hesap dönemleri itibarıyla ya da orta ve yüksek teknolojili ürün üreten veya imalatçı ihracatçı kurumlar için ayrı ayrı          veya                birlikte farklılaştırmaya

Cumhurbaşkanı; bu fıkranın

 

 

 

 

 

 

Düzenlemenin Önceki Hali

Kanun Düzenlemesi

Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali

Gerekçe

 

 

uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

 

 

 

1 Yürürlük : … 25 inci maddesi 2023 yılı vergilendirme dönemi kurum kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde

,(md.39/ç)

 

GEÇİCİ                           MADDE 13- (Ek:15/4/2021-

7316/11 md.)

(1) Bu Kanunun 32 nci maddesinin                     birinci fıkrasında yer alan %20 oranı, kurumların 2021 yılı vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için %25, 2022 yılı vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için %23 olarak uygulanır. Bu oranlar özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar için ilgili yıl içinde başlayan                     hesap dönemlerine                                     ait kazançlarına uygulanır.

MADDE 26- 5520 sayılı Kanunun geçici 13 üncü maddesine     aşağıdaki cümle eklenmiştir.

"Şu kadar ki bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki    şirketler, elektronik ödeme ve para   kuruluşları,   yetkili döviz müesseseleri, varlık  yönetim  şirketleri, sermaye        piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans   şirketleri   ve emeklilik        şirketlerinin 2022 yılı vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için kurumlar vergisi %25 oranında alınır."

 

 

GEÇİCİ                               MADDE 13- (Ek:15/4/2021-7316/11

md.)

(1) Bu Kanunun 32 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan %20 oranı, kurumların 2021 yılı vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için %25, 2022 yılı vergilendirme dönemine ait kurum kazançları için %23 olarak uygulanır. Bu oranlar özel hesap dönemi tayin edilen kurumlar için ilgili yıl içinde başlayan hesap dönemlerine ait kazançlarına uygulanır.

MADDE 26- Teklifle Kurumlar                                     Vergisi Kanununun 32 nci maddesinde yapılan düzenlemeye bağlı olarak kurumlar vergisi oranının bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler,                         elektronik

ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim              şirketleri,

sermaye              piyasası kurumlan ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik      şirketlerinin

kurum                        kazançları üzerinden 2022 yılı kazançları için de %25

 


 

X